Kadından Nefretin Evrensel Tarihi

Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı

Jack Holland

Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı Quotes

You can find Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı quotes, Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bizler kadın olarak doğduk... Erkeklerle mücadele için yaratılmadık!
Sayfa 41 - İmge KitabeviKitabı okudu
Erkekler, bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu hissetmiyordu. Bu aldırmayışlarına buldukları garip özür de “karıkoca arasındaki ilişkinin kutsallığı”ydı.
Reklam
Bizim Tanrı yolundan ayrılmamıza neden libidomuz değil, egomuzdur. Bu yüzden Tanrı bizi istencimize boyun eğmeyen cinsel arzu ile cezalandırmıştır.
Sayfa 131 - e-kitapKitabı okudu
Kadınların karaciğerini delen tutsaklık dönemleri
17. yüzyıl sonlarının modası, kadınların bedenlerini sımsıkı saran bir korse içine hapsediyordu. 20 yaşında ölen bir genç kadına yapılan otopsi sonucunda verilen raporda şu cümleler yer almıştı: "Kaburga kemiklerinin karaciğeri deldiği ve diğer karın organlarının da az çok zarar gördüğü saptandı." Çünkü annesi, genç kızının giyinmesine yardım eden odalıklara, kızının elbise kemerini iyice sıkmasını tembihliyordu...
Sayfa 142Kitabı okudu
15. yüzyılda büyücülükle ve şeytanla sevişmeyle suçlanan kadınların sayısı büyük artış gösterdi. 1428’de Güney Fransa’nın Rhön Vadisi yöresindeki büyük cadı avında, başta gelen suçlama nedeni de şeytanla sevişme oldu ve yargılama sonunda 100-200 dolayında kadın, cadı olduklarına karar verilerek odun ateşinde yakıldı.
1600’lü yılların başında, dünya görüşü ve toplumsal ilerleme yönünden Avrupa’nın en ileri ülkelerinden biri olan İngiltere’de kadın, yerel geleneklerin dışında hukuksal olarak hâlâ hiçbir alanda hak sahibi değildi. Babasının velayeti altında bulunuyor ve evlendiğinde bütün özel mülkleri kocasına geçiyordu. O dönemin bir İngiliz yasa metninde şunlar yazılı: “Kocanın tüm malları kendi mülküdür, kadınınkiler ise evlilikle kocaya geçer.”
Reklam
Fakirlik belki kadından nefreti doğurmuyor ama en azından onu güçlendirdiği bir gerçek.Erkekler işlerini kaybetmekle ve büyük ailelerini besleyememekle ya da gündemde olan başka pek çok aşağılanmayla karşılaştıklarında “esirlerin esiri” olan kadınlar, onların öfkelerinin ve düş kırıklıklarının ceremesini çekmek zorunda kalıyorlardı.
İsa, kadınları önceden belirlenmiş yasalara göre değil, onların kadınsı deneyimlerini gözeten ve kendi deneyimlerini onların yaptıklarına katan ölçütlere göre değerlendiriyordu. Musevi topluluğunda bir kadın, sadece bir erkeği çok sevmesi yüzünden taşlanarak öldürülülebiliyorduysa, bu bile niçin bu kadar çok kadının yeni bir din olan Hıristiyanlığa taraftar olduğunu gösteren önemli bir nedendir.
Nazi Kamplarına
ilk gelişlerinde çırılçıplak soyunmaya zorlanan ve hamile oldukları görülen kadınlar doğrudan fırınlara gönderiliyordu, içinde canlı bir yaşam taşıyan Yahudi kadının bu durumunun fark edilmesi, onun için ölüm kararı demekti.
Kıpti Piskopos Nikiulu Johannes, daha sonraları kaleme aldığı olaylar dizisinde Hypatia’yı “halkı ve Roma valisini büyü sanatıyla büyülemek”le suçlamıştı. Akıllı, bilgili ve başarılı bir kadın, o zamanın Hıristiyan inanışına göre ancak bir büyücü cadı olabilir ve şeytanla işbirliği yapabilirdi.
İskenderiyeli Hypatia Yunan filozof, matematikçi ve astronom.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.