Aşk derken ne kastediyorsun?
Uzun bir süre cevap vermedi. Sonra dedi ki: Karında kıpırtılar. Ve de kalpte. Seni mutlu etmeye yönelik bir arzu. Çenenin eğik duruşuna ve bazen gözlerinin dalıp gidişine duyduğum bir saplantı. Ellerinin o kahve fincanını tutuş şekli. Geceleri burada otururken horlamanı dinlemem.
Bütün o kitaplar -sıkıcı, neredeyse anlaşılmaz olanlar bile- insan olmayı daha açıkça anlamamı sağladı. Ayrıca çoktan ölmüş başka birinin zihnine dokunduğum ve bu dünyada yalnız olmadığımı anladığım zamanlarda kapıldığım huşu hissinden de ders çıkardım. Benim hissettiklerimi hissetmiş, yer yer söyleyemeyecek olanları söylemiş başkaları vardı.