Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş

Max Planck

Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş Sözleri ve Alıntıları

Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş sözleri ve alıntılarını, Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş kitap alıntılarını, Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Cisimlere bakış açınızı değiştirirseniz, baktığınız şey de değişir.”
iyi bir teorinin başarıya ulaşması için propagandaya ihtiyacı yoktur...
Reklam
Özgür İrade Sorunu
İnsanın kendi verdiği karardan edindiği bilgi kendi ruhunda öylesine bir yaşantıdır ki, bu yaşantıdan yeni bir karar doğabilir, böyle olunca insanın verebileceği kararların sayısı çoğalır, Böyle her yeni karar birbirine eklenerek bir karar zinciri oluşturur ki, insan gelecekte yapacağı eylemin hangisi olacağı veya olması gerektiğini bu zinciri yürütmeden belirleyemez. Başka bir deyişle, birbirinden türeyen karar ve karar gerekçelerinden oluşan bu dizi olmadan insan, yeni bir gerekçeyi tek başına türetecek bir bilgiye ulaşamaz.
İRADE VE EYLEM ÖZGÜRLÜĞÜ
Nedensellik yasası her insanın herhangi bir andaki eylem veya davranışları, ruhsal yaşantı olayları, özellikle de kararlarının, iç dünyasının bir önceki anda bulunduğu durumla ve çevresinden gelen etkilerle koşullanmış olduğunu söyler. ... irade ve eylem özgürlüğü denince söz konusu olan şey aslında yukarıdaki gibi bir nedensel bağlam veya ilişkinin varlığı değil, bu ilişkinin insanın kendisi tarafından bilinip bilinmediği sorunudur.
Sayfa 74 - Alan Yayıncılık Birinci baskı ocak 1987
rastlantı
Raslantı ve olasılık sadece makroskopik gözlemci için var (Arkanot 10, Y.Ö.) ki bu olasılığın büyüklüğü ve anlamı genelde böyle bir gözlemcinin bilgilerinin kapsamıyla ilişkilidir (orantılıdır). Makroskopik gözlemci için durum böyle iken, mikroskopik (mikro-dünyayı izleyen) gözlemci her yerde kesinlik ve keskin bir nedensellik görür. Makroskopik gözlemci yalnızca biraraya getirilmiş değerlerle hesap yaparken yalnızca istatistiksel yasaları tanımaktadır. Buna karşılık mikroskopik gözlemci bireysel değerlerle iş görür, bu değerler tizerine dinamiğin daima birebir anlam taşıyan yasalarını uygular. Yukarda ele aldığımız zar oyununu mikroskopik açıdan değerlendirirsek, yani zarın yapılış biçiminden başka onun başlangıç konumunu, başlangıç hızını ve de masa yüzeyinin dıştan etkisini, havanın direncini zarın her fırlatılışı için tam olarak bilebilirsek, artık raslantıdan söz etme olanağı kalmaz (Arkanot 11, Y.Ö.), o zaman zarın sonunda üzerine oturduğu yanyüzünü ve noktayı tam olarak önceden hesaplıyabiliriz.
Sayfa 42 - Birinci baskı ocak 1987
Einstein'ın Deterministik Gizli Değişkenleri Üzerine
Ne yaparsak yapalım doğada gözlediğimiz her olayda bizden bağımsız cereyan eden bir şeyler olacaktır. Öte yanda da kendimizi duyumlar ve ölçüm aletlerimizin yetersizliğinden sıyırmaya da öylesine çaba göstermeliyiz, olayın ayrıntılarına yüksekte bir kulenin tepesinden bakar gibi yansızca bakabilmeliyiz.
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Somut varsayımları geride bırakmak
Ölçüm sonuçlarını anlayabilmek amacıyla klasik fiziğin somut varsayımlarını bırakmamız gereği ortaya çıkmıştır, artık bundan sonra teorik araştırmalar açısından, yepyeni soyut kavramlar oluşturmaktan başka bir çıkar yol kalmamıştır geride. Evrimin bu yolu kaçınılmazdır, yürünmelidir. Hiç bir güç bunu engelliyemez.
Sayfa 101 - Alan Yayıncılık Birinci baskı ocak 1987
Determinizm ve Kant'ın Zaman Kavramı
Her davranış, yalnız ardındaki gerekçe tarafından nedensel olarak koşullanmayla kalmıyor, aynı zamanda kendisi de daha sonraki bir davranışın gerekçesi oluyor. Gerekçe ve davranışların birbirini art arda etkilemelerin den böylece sonsuz bir zincir meydana geliyor. Manevi yaşantımızdaki bu zincirin her halkası hem bir önceki hem de bir sonraki halkayla kesin nedensel bir bağlam içinde yer alıyor.
Einstein'ın Kuantum Mekaniği Anlayışının Sorgulanması
Klasik fizik, fizik yasalarının sonsuz küçük boyutlar içinde kendini en mükemmelinden ortaya koyduğu varsayımı üzerine oturmamış mıdır? Çünkü bu fiziğe göre, fiziksel bir süreç, dünyanın hangi yerinde olursa olsun, o yerdeki ve ona hemen komşu yerdeki durumuyla hepten belirli olmaktadır. Bundan ötürü de, tüm fiziksel durum büyüklükleri, yani konum, hız, elektriksel ve manyetik alan büyüklükleri vb. hep salt lokal bir karakter taşıyor. Bunların arasındaki yasalar uzay-zamansal diferansiyel denklemlerle tamamı ile saptanıyor. Ama bütün bu yöntemler belli ki artık atom fiziğiyle başa çıkamıyor, kısacası bu kavramların eksiklerinin tamamlanması ya da yerine daha genelinin konması gerek.
Sayfa 229Kitabı okudu
İnsan bir amaca doğru çabaladıkça yanılgılara düşmekten geri kalmaz... -Goethe..
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Yeni bir bilimsel gerçeklik ona karşı çıkanları ikna ederek ve onların ışığı görmelerini sağlayarak değil, ona karşı çıkanlar en sonunda öldükleri ve ona aşina yeni bir nesil büyüdüğü için galip gelir.
Düşünceler, atomlardan, elektronlardan da ince bir niteliktedir. Düşüncemizde bir atom çekirdeğini kolayca parçalar, milyonlarca ışık yılı uzaklığı bir solukta alırız. Bazen insanın hayal gücüyle ulaşabileceğinden çok daha geniş alanlara yayıldığı savunulur doğanın, oysa aslında tam tersi doğrudur, bunun. doğa insanın uçsuz bucaksız düşünce dünyasında ancak pek dar alanı kapsamaktadır. Gerçi bu dünyayı harekete geçirmek için dışarıdan bir dürtüye, doğadaki bir yaşantıya ihtiyaç vardır, ama bu dürtüyü bir kez almaya görsün hayal gücümüz Mrmeye başladığı ipliğin sonunu öre öre kendi getirir, hatta doğadaki olayların ötesine karışmaya kadar.
Eğer golf topu büyüklüğünde bilince sahipseniz, bir kitabı okuduğunuzda, golf topu büyüklüğünde anlayışa sahip olursunuz. Dışarı baktığınızda, bir golf topu büyüklüğünde farkındalık ve sabah uyandığınızda, bir golf topu büyüklüğünde uyanıklılığınız olur. Eğer o bilinci genişletebilseniz; bu durumda okuduğunuz kitabı daha fazla anlar, daha fazla farkındalıkla dışarı bakar ve uyandığınızda daha fazla uyanıklık içinde olursunuz. Bu, bilinçtir ve her birimizin içinde saf, titreşim halinde bir bilinç okyanusu var. Ve bu bilinç okyanusu, zihnin kaynağında ve temelinde, düşüncenin kaynağı ve tüm maddenin de kaynağıdır. Gerçekte, gördüğümüz şekilde bir madde yoktur. Tüm madde, kaynağını, bir atomun parçacıklarının titreşimine neden olan, küçük bir güneş sistemine benzeyen atomu bir arada tutan kuvvetten alır. Bu gücün arkasında bilinçli ve akıllı bir zihnin varlığını varsaymalıyız. Bu zihin, tüm maddenin matrisidir.
En keskin bilimsel araştırmalar bile hayal gücümüzün özgür yaratıcısı yeteneği olmaksızın bir adım ileriye gidemez. Bir insan nedensellik yasasına aykırı şeyler üzerine, bir kez olsun kafa yormamış ise onun uğraştığı bilimden bir zerrecik olsun yeni bir düşünce beklemek boşuna olur.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.