Araplardan Gürcülere kadar bak,Kürtler burçlar gibi olmuşlardır.Türkler ve Farslar onlarla çevrilmiştir.Dört bir köşede Kürtler vardır.Her iki taraf da Kürt halkını Kaderin oklarının hedefi haline getirmiştir.Yenilmesi güç bir siper oluşturan her bir aşiretin Sınırlar için çok önemli olduğu söylenmektedir
İster Fars, ister Arap ya da sonrasında Türk olsun, merkezi hükü metlere itaat edermiş gibi görünerek, mümkün olduğu kadar bölgesel bağımsızlık iddiasında bulunmak Kürt siyasal yaşamının kalıcı teması olmuştur.
Said Nursi 1950’de kendi müritlerini hararetle Demokratları desteklemeye teşvik etti. Bu davranışında yalnız değildi: Saıd Nursi ile yakın bağlan olan, Bitlis ve Khizan civarındaki Mevlana Halıd Nakşibendi hareketi de çoğu Kadiri gibi Demokratları destekledi. De mokratlar Anadolu’yu saran bir ağ oluşturmuşlardı ve bu ağın en güç lü olduğu yer doğuydu.
Din sorununda saf dışı kalmaktan korkan CHP Ocak 1947’de okullarda din eğitimi verilmesine ve devlet okulla rının yanı sıra İslâmî eğitim veren okulların açılmasına izin verdi
Böylece Kürtlerin yaşadığı kırsal alanlar bir kez daha islamın kaleleri oldu ve laik solcu radikallere düşman olan ve onlar açısından tehlikeli bir atmosfere dönüştü.