Geçmiş, gelecek ve içinde bulunduğumuz andan oluşan bir bilmece zaman. Nasıl geçtiğini anlamadığımız, değerini bilmediğimiz.
Öyle ki; "Onu ölçmek için saatler, takvimler yapılmıştır. Ama bunlar bir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana bir ömür kadar uzun gelir, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçer.
"Üç kardeşler, otururlar bir evde
Hiç benzemez birbirine üçü de.
Sen onları ayırt edeyim derken,
Dönüşürler çabucak birbirlerine.
Birincisi evde yoktur, gelecek.
İkincisi çıkmış gitmiş, dönmeyecek.
Üçünden en küçüğü evdedir.
O olmazsa her ikisi ne edecek?
Bildiğimiz sadece üçüncüdür.
Çünkü Birinci İkinciye dönüşmüştür.
Sen tam onu görüyorum derken,
Bakarsın ki, kardeşi görünmüştür.
Söyle şimdi: Üçü tek bir kişi mi?
Yoksa iki veya hiçbir kişi mi?
Adlarını bana sayabilirsin.
Üç kudretli hükümdarı bilirsin,
Bir ülkeye üçü birden hükmeder.
Ülke ile bütünleşip bir eder."
"Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur, herkes onu tanır ama pek az kimse buna kafa yorar. Çok kimse onu olduğu gibi benimser ve hiç şaşkınlık göstermez. Bu büyük sır zamandır.
Onu ölçmek için saatler, takvimler yapılmıştır. Ama bunlar bir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana bir ömür kadar uzun gelir, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir."
"Bak Momo" derdi, "Ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor."
.....
"O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çabuk... Her seferinde önüne baktığında yol kısalır gibi olmuyor. Daha hızlı, daha gayretli, daha korkulu çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde önünde upuzun duruyor. İnsan böyle yapmalı."
......
"Caddeyi bütünüyle görüp düşünmemeli. Hep bir sonraki adımı, bir sonraki nefesi ve bir sonraki süpürgeyi... Ve hep bir sonra geleceği... O zaman zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Ve öyle yapmak gerekir."
Michael Ende'nin kalemine hayran kaldığım bir eser. Her yaştan okuyucuya hitap etmesi, kendine bağlayıcı bir sebep olsa da asıl etken kurgunun işleyiş biçimi. Momo'nun aslında okuyucunun yüreğine dokunup düşüncelerine işlediği harikulade bir eser. Üstelik zamanın kişi için kıymeti o kadar mükemmel bir şekilde anlatılmış ki çoğu satırda kişi kendine rastlıyor ve kendini dinleyip anlamaya başlıyor.
MomoMichael Ende · Kaynak Yayınları · 198466k okunma