Mondros'tan Mudanya'ya Kadar II
Selahattin TanselMondros'tan Mudanya'ya Kadar II Sözleri ve Alıntıları
Mondros'tan Mudanya'ya Kadar II sözleri ve alıntılarını, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar II kitap alıntılarını, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar II en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anzavur Ayaklanması
Öte taraftan boğazların doğusunda yaşayan halk arasındaki menfaat ve zihniyet ayrılıkları sebebiyle, İngilizlerin yapmış oldukları istiklal propagandası; Biga'dan Bolu'ya kadar uzanan dar bir şerit etrafında ve çeşitli adlar altında toplanmış olan bu insanlar arasında çabucak filizlendi ve Türk milli hareketini arkadan vurmak şeklinde
Sayfa 147
Erzurum Kongresi'nin devamı sırasındaki olaylardan birisi de Rawlinson'a teslim edilen Türk silahlarının, bir baskınla geri alınması idi. Gerçekten bu tarihlerde, Mondros Mütarekesi hükümlerine uyularak birçok makineli tüfek ve çok sayıda tüfek mekanizması, sevk edilmek üzere ambalajlanmış; bir kısmı dekovil vagonlarına yükletilmiş, bir
Sayfa 74
Sözün kısası Trabzon ilinde İstanbul'a sadakat ve Kuva-yı Milliyecilere muhalefet içinde olanlar vardı ve bu durumu yaratmakta Trabzon Valisi Galip Bey'in büyük bir payı olduğu anlaşılıyordu.
Sayfa 110 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Erzurum'da 7 Şubat 1918'de başlayan büyük katliamda Ermeniler ilk gün, sokakta öldürülenler hariç, çırılçıplak soyularak hamama götürülen 270 Türk üzerinde "En haris hislerini tatmin ettikten sonra bunların yüz yetmişini öldürmüşlerdi. 26 Şubat günü, 3000 Türk öldürdüklerini kendileri söylemekte idiler. Bir an geldi ki, yapılanlara düşmanlar bile dayanamaz oldu. Bu yüzden Rus başkomutanı, bütün bu hâllere son verilmediği takdirde "Müslüman ahaliye silah dağıtmak mecburiyetinde" kalacağını açıkladı. Sözün kısası Ermeniler, bulundukları her bölgede eşine başka yerlerde ve başka milletlerin tarihlerinde rastlanmayan kötülükler yaptılar. Muş, Bitlis ve Pülümür civarında, ahırlara kapatmış oldukları Türkleri, petrole bulayıp ateşledikleri mandaların hücumuna terk etmek gibi vahşetlerde bulundular.
Sayfa 211
Görülüyor ki Mustafa Kemal Paşa, vatanı kurtarmak için vatanseverleri etrafında toplamaya çalışırken, vatanı sevdiklerini söyleyen bazı kişiler de onun davranışlarını, vatanı bölmeye sebep hareketler kabul ediyor ve bu yüzden tuttuğu yolu terk etmesini istiyorlardı. Anlaşılıyordu ki vatanı sevmekte bir iştirak vardı, fakat onu kurtarmak için düşünülen yollar ayrı ayrı idi.
Sayfa 34
19 Kasım 1919'da Balıkesir'de toplanan bir kongre böyle bir hattın kabul edilemeyeceğini ilan etti. Kuva-yı Milliye komutanlarından Demirci Mehmet Efe de, General Milne'e gönderdiği bir mektupla, "Biz Osmanlı Devleti'nin isteği ve izni ile milli harekete girişmedik, kendiliğimizden ayaklandık. Bunun için Osmanlı Hükümetinin arzusuna göre hareket etmeyiz ve çekilmeyiz" demişti⁶⁴⁸.
⁶⁴⁸ Demirci Mehmet Efe'nin General Milne'e gönderdiği mektubun bir parçası aşağıdadır: "Biz Osmanlı Devleti'nin isteği ve izni ile milli harekete girişmedik, kendiliğimizden ayaklandık. Bunun için Osmanlı Hükümetinin arzusuna göre hareket etmeyiz ve çekilmeyiz. Biz, Yunanlıların topraklarımıza girmelerinden ve yaptıkları zulümlerden ötürü harekete geçtik ve onları topraklarımızdan atmak için de ant içtik, İtilaf Devletlerine karşı düşmanlığımız yok. Eğer İtilaf Devletleri isterlerse Yunanlıları buradan çıkarıp barış imza edilinceye kadar onların yerine İngiliz askerlerini koyabilirler. Biz buna razıyız." Bak, Ömer Sami Coşar, No: 1555
Sayfa 186