Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mondros'tan Mudanya'ya Kadar II

Selahattin Tansel

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Boğazların doğusundaki rahatsızlık bu sıralarda dikkati çeker bir hål almıştı. Çünkü bu tarihlerde İngiliz Muhipleri Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Askerî Nigehban Cemiyeti el ele vererek, bu bölgede milli hareket aleyhinde çalışmakta idiler. Bu yolda onlara İtilaf Devletleri ile Rum ve Ermeni patrikhaneleri de yardım ediyordu. Bu ortak çalışma sonundadır ki Çerkesler arasında bir kıpırdanma başladı. Gerçekten, Akyazı taraflarında Çerkes Talostan Bey ile "İstanbul'dan para ve talimatla gelerek, süvari olacaklara 30, piyade yazılacaklara 15 lira vadeden Bekir ve Sapanca'nın Avşar köyünden Beslan adındaki tahsildarın etrafında birtakım kuvvetler toplanmaya başladı ve bunların Adapazarı'nı basacakları duyuldu. Bunu haber alan Adapazarı Kaymakamı Tahir Bey, acele 25 atlı ile bunlara karşı harekete geçti ve maksatlarının ne olduğunu kendilerinden sordu. Onlar, Adapazarı'nı basıp telgraf makinesi başına gelmek ve padişahın hayatta olup olmadığını öğrenmek istiyoruz, "Mustafa Kemal Paşa'yı padişah makamına kabul edemeyiz" dediler. İstanbul tarafından kışkırtıldıkları anlaşılan bu adamlara karşı harekete geçen Kaymakam Tahir Bey, gerçi onları dağıttı ve Beslan ile kardeşini yakaladı.
Sayfa 146Kitabı okudu
İşin en enteresan tarafı, milli hareketin içinde bulunan komutanların, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa hariç, hemen hepsi meclisin İstanbul'da açılması lazım geldiği inancı içinde idiler. Bu sebeple, 16-29 Kasım günleri arasında Sivas'ta toplanacak olan komutanların, bu meseleyi de konuşup bir karara bağlamaları faydalı mütalaa olundu.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Anzavur Ayaklanması
Öte taraftan boğazların doğusunda yaşayan halk arasındaki menfaat ve zihniyet ayrılıkları sebebiyle, İngilizlerin yapmış oldukları istiklal propagandası; Biga'dan Bolu'ya kadar uzanan dar bir şerit etrafında ve çeşitli adlar altında toplanmış olan bu insanlar arasında çabucak filizlendi ve Türk milli hareketini arkadan vurmak şeklinde
Sayfa 147Kitabı okudu
Bu sıralarda dikkati çeken en önemli olaylardan birisi de Sivaslı kadınların gösterdikleri faaliyetti⁵⁴². Gerçekten 28 Kasım 1919'da bir toplantı yaparak memleketin düştüğü kötü durumu ve Türklere karşı yapılan haksızlıkları aralarında tartışan bu vatansever kadınların hangi noktalar üzerinde durduklarını, toplantı sonunda İtilaf Devletleri
Sayfa 159Kitabı okudu
Ulemadan Şeyh Abdülkadir Efendi, kafasının derisi yüzülmek suretiyle öldürüldü. Bir Ermeni genci, tecavüz ettiği Türk kadınının yanağını ısırarak koparmıştı. Bak, Ermeni Komitelerinin Âmal ve Harekât-ı İhtilaliyyesi, s. 291,320.
Sayfa 211 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
fransızlar peçeyi yasaklamadı, rahat ettirdi cart curtçu halilin göz(!)üne
İşgalden iki gün sonra Fransız askerleriyle birtakım Ermenilerin, Uzunoluk hamamından çıkarak evlerine gitmekte olan Türk kadınlarının yollarını kesmeleri, "Burası artık Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez" demeleri ve bu kadınlardan birisinin peçesini yırtmaları beklenilen olayların öncüsü oldu. Çünkü peçesi yırtılan kadının bayılması ve öteki kadınların bağrışmaları üzerine olay yerine gelen ve yapılan işin yanlış olduğunu ihtar eden Türklere karşı bu defa da Fransızlar silah kullandılar ve birkaçını yaraladılar. Bu sırada idi ki, Türk kadınlarına yapılan hakaretin cezasını, fakir bir sütçü olan Hacı İmam, olaya sebep olan askeri, tabanca ile öldürmek suretiyle verdi. Bunun üzerine halk, Antep'teki Fransız komutanına başvurarak Maraş'ta bulunan Ermeni askerlerinin geri alınmasını istedi, fakat bundan bir sonuç alamadı. Tersine olarak, bundan sonra şehrin içinde ve dışında, Ermenilerin yaptıkları taşkınlıklar çoğaldı, dayanılmaz bir hal aldı ve şehirde güvenlikten eser kalmadı. Bir ara, karışıklıkların daha çok artabileceğini düşünen Fransızlar, Ermeni askerlerinin kışladan şehre inmelerini yasakladılar. Fakat bu davranış, Türklerle Fransızların birbirlerine yaklaşmalarına hizmet etmemişti. Çünkü iki taraf arasındaki anlaşmazlık sadece Ermenilerin taşkınlığından değil, Fransızların bu bölgeye sahip olmak isteyişlerinden ileri geliyordu.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
"Anadolu'da cereyan eden milli hareketler ve teşebbüsler tâ başlangıcından itibaren açığa vurulmuş, Erzurum, Sivas kongreleri kararları gazetelerde yayımlanmış, kolordu komutanlarının doğrudan doğruya padişaha Maruzatta bulunmak istediklerini bildiren 12 Eylül tarihli telgraflar bu sıralarda meydana çıkmıştı. Yine bu yaklaşmadan dolayı, Milli harekete muhalif bulunan idare adamlarından birkaçı, Heyet-i Temsiliye'nin baskısı ile mevkilerini bırakmak zorunda kalmışlardı. Bu hükümettir(Ali Rıza Paşa) ki, milli duyguların şahlanmasına hizmet etmekte olan toplantılara da pek ses çıkarmamıştı. Nitekim 10 Ekim 1919'da Sultanahmed Camii'nde, cuma namazından sonra bir toplantı yapılmış, toplantı sonunda hazırlanıp İtilaf Devletleri temsilcilerine sunulan bir muhtırada, Mora, Teselya, Girit ve Makedonya'da Türklerin nasıl imha edildiği ve mallarının zorla nasıl ellerinden alındığı anlatıldıktan sonra İzmir ve civarının Yunanlılar tarafından işgali üzerine, yerlerini yurtlarını terk eden on binlerce Türk'ün, yaklaşmakta olan kış mevsimi yüzünden, yok olacakları açıklanmış, işgalin kaldırılması ve zararların ödenmesi istenmişti. Yine bu hükümettir ki Kuva-yı Milliye ile daha yakından teması lüzumlu görmüş, bu sebeple Bahriye Nazırı Salih Paşa'yı Amasya'ya göndermişti
Sayfa 138Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.