Sizinle benim aramda iki mesafe varmış gibi geliyordu, biri hâlâ duyumsanamaz, diğeri halihazırda hudutsuz; hangisini daha gerçek saymalı, bilmiyordum...
Yaklaşmakta olan zamanda sizi göremiyordum ama buna rağmen elinizi tutuyordum. Benim nazarımda, yokluğa boyanmıştınız, yakın bir geleceğe sahip olmamaya mahkumdunuz. Size yakından bakıyor, uzaklarda görüyordum.
Berrak Ben ile bulanık Ben arasında, dürüst Ben ile suçlu Ben arasında, yıllanmış nefretler, yıllanmış anlaşmalar vardır; yıllanmış vazgeçişler, yıllanmış yalvarışlar.