Montano Hastalığı

Enrique Vila-Matas
Edebiyat bazen bir hastalıktır: Tedavisi yine kendisi olan bir hastalık. Ne var ki etkisi herkeste farklıdır bu hastalığın. Örneğin Montano, artık yazmayı bırakan yazarlara dair romanını bitirdikten sonra tek bir cümle bile kuramaz olur. Ona yardım etmek isteyen babası içinse gerçek hayat ve edebiyat birbirine girmiştir zaten. Şehirler ciltlere, günler sayfalara ve şahsi anılar edebi anektodlara karışır. Her şey o denli birbirine girer ki, muzdarip olduğu derdi anlatan yazarın romanında türler bile iç içe geçer. Anlatıcımızın satırları yer yer günlüğe, biraz anıya ve çokça felsefi ve edebi spekülasyona bulandıktan sonra sıkı bir alıntılar antolojisine dönüşebilecekken unutulmaz bir okuma tecrübesi sunan sıra dışı bir romana dönüşür. Labirentleri, göndermeleri ve tüm bunlara rağmen canlılığını hiç kaybetmeyen kurgusuyla Montano Hastalığı, “Borges’in yirmi birinci yüzyılda en çok seveceği roman” olarak da tanımlanıyor.Montano Hastalığı’nı Seda Ersavcı İspanyolca aslından çevirdi. Vila-Matas’ı şahsen tanımıyorum, tanışmayı da düşünmüyorum. Onu okumayı ve yazdıklarının beni ele geçirmesini tercih ederim. –Pedro Almodóvar- Modern İspanyol romanında bir benzeri daha yoktur Matas’ın. –Roberto Bolaño- Vila-Matas yaşayan en önemli İspanyol yazardır. –Bernardo Atxaga-
Yazar:
Enrique Vila-Matas
Enrique Vila-Matas
Çevirmen:
Seda Ersavcı
Seda Ersavcı
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 330Basım Tarihi: Haziran 2017Yayınevi: Jaguar Kitap
ISBN: 9786058259317Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
330 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Zor bir okuma oldu benim için
Montana Hastalığı'nı kısaca çok zor bir kitap olarak tanımlayabilirim. Bu zorlukları anlatmadan önce kitabın konusundan bahsedeceğim. İlk bölümde, kitabın arka kapağında anlatıldığı gibi Montano, artık yazmayı bırakan yazarlara dair romanın bitirdikten sonra tek bir cümle bile kuramaz olur. Ona yardım etmek isteyen babası için ise hayat ve
Montano Hastalığı
Montano HastalığıEnrique Vila-Matas · Jaguar Kitap · 201782 okunma
Reklam
330 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Edebiyat Hastalığı
İspanyol yazar Enrique Vila Matas, ‘Montano’ denilen hastalığı, edebiyatı hayatının merkezine koyma, gördüğü her şeyi edebi bir kavrama veya alıntıya dönüştürme biçiminde anlatıyor. Kitapta edebi belleğinden rahatsız olan ve edebi olmayanla mücadele eden yazarın bütün bir dünya labirentinde kendini bulma sürecini anlatılıyor. Bu labirentte Borges’ten Kafka’ya, Musil’den Pessoa’ya, Prousttan Canetti’ye, Pavese’den Beckett’a, Montaigne’a değin sayısız pek çok yazarla karşılaşıyoruz. Bu yazarların ortak özelliği ise dünyayı anlamsız bulmalarıdır. Yazar kitaptan alıntılar ile kendi notlarını birleştiriyor, yazmış olduğu günlük ve kurgu birbirine karışıyor. Bu nedenle zor bir okuma oldu bir nevi başdöndürücü. Çünkü kitap roman gibi başlıyor sonra ters köşe yapıp anlattıklarının doğru olmadığını söyleyerek kitaba günlük olarak devam ediyor. Sonlara doğru ise Otobiyografi gibi görünen kurmaca bir dünyada alıntı ve yine çeşitli yazarlara göndermede bulunup kitabı noktalıyor. Gerçek hayatla edebiyat birbirine giriyor. Sıradışı bir yazar ve değişik bir kitaptı.
Montano Hastalığı
Montano HastalığıEnrique Vila-Matas · Jaguar Kitap · 201782 okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
Kapağına bakıp kitap alacağım hiç aklıma gelmezdi. Jaguar Kitap tarafından ele geçirildim. Tabii sadece dışı değil içi de güzel ki devam ediyorum almaya. Montano Hastalığı, üzerine bir şeyler söylenmesi gereken bir kitap tabii ki dolu dolu ve beni çok etkiledi. Derdini anlatırsın herkes dinler ama ancak yaşayan en iyi anlar ya hani, aramızda böyle bir şey oldu. Nedir konusu? Montano adında bir yazar arkadaş writer block oluyor yani tıkanma yaşıyor, yazmak istiyor fakat yazamıyor ona yardımcı olmaya çalışan babası ise tam tersi her şeyi edebiyatla bağdaştırıyor, kurduğu en basit cümleler bile edebi...derken bir sürpriz ! Sonra biraz günlükvari bir şeye dönüşüyor roman. Borges, Proust, Pavese, Kafka, Montaigne kimlerin kimlerin adı geçiyor. Ohooo. Bir şekilde edebiyatla, kitaplarla iç içe olduktan sonra insanın algısı, bakış açısı da değişmeye başlıyor. Kimi çok okuyorsan onun gibi cümleler kurmaya başlıyorsun bu kaçınılmaz galiba ya. Aklıma Orhan Pamuk’un “Bir başkasının belleğini ağır ağır edinmekten başka neydi ki okumak?” cümlesi geldi. Hem buraya hem kitaba uydu. Yazarın gerçekten müthiş bir birikimi var, bariz. Kurgusuna da bayıldım. Biraz okuru çalkalıyor. Oradan oraya savuruyor. Saçından tutuyor bi o duvara bi bŞAKA ŞAKA. Olsun eylem iyidir. Gezmiş olduk. Özetle şöyle bitirelim “bir saplantıdan kurtulmanın en iyi yolu o saplantı hakkında yazmak” Teşekkürler Matas, vesile olduğun için teşekkürler Jaguar Kitap.
Montano Hastalığı
Montano HastalığıEnrique Vila-Matas · Jaguar Kitap · 201782 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.