Montauk

Max Frisch
Hayatta başarılı bir adam bir su aygırı gibi görünebilir, kadınlar kendilerini ona teslim etmekle kalmazlar, çekiciliklerini hiç çekinmeden, seve seve ortaya koyarlar. Ancak sokaktayken, kalabalığın arasına karışmışken kendimi yine tamamıyla su aygırı gibi hissediyorum. Anlatıcı, kitabının tanıtımı için gittiği New York’ta, yayınevinde çalışan, kendisinden yaşça epey genç Lynn ile tanışır. İkisi de birbirinden etkilenir ve hafta sonunu birlikte Montauk’ta geçirirler. Bu kısa birliktelik, anlatıcının yaşamı boyunca kadınlarla ilişkisini irdelemesine, üzerinde derinlemesine düşünmesine yol açar. Yazar, Mayıs 1974’te yaşadığı bu romantik ilişkiyi özyaşamöyküsel çerçevede anlatırken, kendisini üçüncü kişi konumuna koyar, anlatımını pek çok küçük parçaya böler; bu parçaları anılarla, günlüğünden notlarla, kendine dönük eleştirilerle, ilk karısı, çocukları, sevgilileri ve özellikle Avusturyalı şair ve yazar Ingeborg Bachmann’a olan tutkulu aşkıyla mozaik gibi işler. “Montauk”, eserlerinde ağırlıklı biçimde kimlik sorunsalı, yabancılaşma, modern toplumun ahlaki açmazları temalarını araştıran Max Frisch’in kadın-erkek ilişkisi üzerine en kişisel kitabı sayılabilir. Mahrem ve çok özel bir hesaplaşma. “Frisch daha önce hiç bu kadar kısa, bu kadar kıt sözcükle, ama aynı zamanda bu kadar açık ve özlü, bu kadar canlı ve coşturucu yazmamıştır. “Montauk” şiirsel bir bilançodur; kaygının yazarının elinden çıkmış aşka dair bir kitaptır.” - Marcel Reich-Ranicki
Yazar:
Max Frisch
Max Frisch
Çevirmen:
İlknur Özdemir
İlknur Özdemir
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.Sayfa Sayısı: 136Basım Tarihi: Eylül 2020İlk Yayın Tarihi: 1994Yayınevi: Yapı Kredi YayınlarıOrijinal Adı: Montauk
ISBN: 9789750844386Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
136 syf.
9/10 puan verdi
2. Frisch eserim ve yine doyurucu oldu benim için.. Okuması çok kolay diyemem, yazarı daha önce okumasaydım ilk kitabın bu olmasını istemezdim. Ama onun dahi kalemine aşina oldugum için ben sadece edebi zevke odaklandım. Kitap yazarın özyaşamoykusu ; günlüğü, anıları işlenmiş. Özellikle New Yorka bir davete giderken ,yayınevinde tanıştığı çok genç bir kız ile yaşadığı aşk üzerinden bir dönüşüm var.. Neden zor; 1. Yazar bu otobiyografik eserde kendini 3. Kişi olarak anlatıyor . Bu durum okuyucuyla arasına bir tık meseafe koyuyor gibi hissedilebilir. 2. Belli bir kronolojiye bağlı kalmıyor .. Sevgilisinden bahsederken hopp eski eşine geçiyor vs.. Neden çok sevdim: 1- Max Frisch’i anlamak icin okumuyorum.. haz icin okuyorum ve kaç okur hakkını tam verıyordur bilemem.. Kendi adına basit cümlelerine vurulduğu söyleyebilirim.. Onun kitaplarını okumak , içimdeki kara kutuya dokunuyor , kaygılar, korkular tekrar yüzeye cıkıyor sanki.. 2- cok basıt 2 kelimelik bir cumle. Bu kadar .. Mwx Frısch bunu öyle bir yerde kullanıyor ki çarpışıp kalıyorum.. Onun soylemesi anlamlı hale getiriyor. 3- Hayranlık duyuyorum. Zekasına, farklı tarzına .. Onu okurken, keşke tanısaydım onu zamanda yolculuk yapıp kafasına , hayatına şöyle bir dalmak isterdim.. Saymakla bitmez.. Kısaca kitap herkes icin mi bilmiyorum ama Ben çok sevdım. Yazara mavi sakal sonrasında günlükleri ile devam edeceğim.
Montauk
MontaukMax Frisch · Yapı Kredi Yayınları · 202082 okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
“Montauk” Max Frisch'in kendisiyle hesaplaşması ve onun en kişisel kitabıdır. ABD'de kitabının tanıtım turu sırasında, yayıncı Alice Locke-Carey ile olan kısa aşk hikâyesi Frisch’in hayatının acımasız bir dökümünü çıkarması için bir fırsattır. Kitap, hayatının haykırışı olarak da adlandırılabilir; geçmişte onlarca yıla yayılan, tüm ilişkilerini,
Montauk
MontaukMax Frisch · Yapı Kredi Yayınları · 202082 okunma
136 syf.
6/10 puan verdi
Max Frisch'in okuduğum ilk kitabı oldu.Yazarı araştırırken bir yerde görmüştüm.Onun hayatını ve yazarlığını bilenler ancak onun eserlerinden zevk alırlar,aksi takdirde okurda bir okuma hevesi uyandıracak türden bir yazar değil diyordu.Gerçekten de okurken pek zevk aldığımı söyleyemem..Belki zamanla diğer kitaplarını da okursam onu daha iyi anlayabilirim ve kitaplarından zevk alabilirim diye düşünüyorum.Aslında kötü bir kitap değil,aksine bir otobiyogfi tarzı olduğundan ilgimi çekti fakat belki yazım tarzı belki de anlatım şeklinden dolayı bir türlü kitabın içine giremedim. Max Frisch(1911-1991) gerek tiyatro eserlerine gerekse de romanlarına kendi yaşam öyküsününden kattığı şeylerle bilinen bir yazarmış.Genellikle eserleri gerçeğe dayanan ve kurmacaya yer vermeyen türden.Yazmış olduğu Montauk kitabı da alışılmışın dışında bir yaşam öyküsünü anlatıyordu. Kitabın ismine de konu olan Montauk,Manhattan'dan 180 km uzaklıkta,Long Island'ın kuzeyinde ve ismini Kızılderililerden alan bir bölge.Buranın büyülü atmosferi ile  Frisch'in kendini ve ilişkilerini sorgulama adına ona ilham veren bir mekan olmuş.Bir hafta sonu kız arkadaşı Lynn ile buraya geliyorlar ve iki gün boyunca kadınlarla olan ilişkilerini,ilk eşini,Ingeborg Bachmann'a olan tutkusunu ve kendi ile olan iç hesaplaşmasını anlatmaya başlıyor.Bütün mahremini anlattığı için oldukça cesur buldum.Yaşamını hiç sakınmadan okurları ile paylaşmış.Bu her yazarın yapabileceği bir durum değil. Kitabı Yapı Kredi Yayınları'ndan okudum.Çevirisini İlknur Özdemir yapmış.136 sayfa.
Montauk
MontaukMax Frisch · Yapı Kredi Yayınları · 202082 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.