Merhabalar,,,
Uzuuunca bir aradan sonra büyük bir sabırlılıkla bitirdim!!
Herkesin de konusuna vakıf olduğu gibi; Roman, genç denizci Edmond Dantes’nin hiçbir suçu olmadan, kendisini çekemeyenler tuzağa düşürüp hapse atılmasını ve zindanlarda 14 yıl geçirdikten sonra kaçarak intikam peşinde koşmasını konu alıyor. Dumas’nın kurguladığı zindan, kaçış ve intikam öyküleri o kadar kurnaz, ki okuyucuyu peşinden sürüklüyor ve sayfalar hızlıca akıp gidiyor.
Tabii burada tarihe de değiniliyor XVIII. Kral Louis ve Napoléon dönemini bize bütün çıplaklığıyla anlatıyor sadece anlamadığım şey şu yazar, 2. Ciltte Tepedelenli Ali Paşa’yı monte cristo kontu ile bağlantısını yaparak birazda ondan bahsediyor şahsen, fikrimce beğenmedim bu kısmını yani pek bağdaştıramadım anladım tarihi anlatmak istediğini ancak pek başarılı bulamadım zaten bazı yerlerde Türkleri gömüp bazı yerlerde ise övüyor bu daha da absürt geldi bana tam olarak ortayı bulamıyor hayır yani ne bu alıp veremediğiniz bizimle :D
Bunun dışında ise; 2. Cilt aşırı yersiz uzatıldığını düşünüyorum olmasa da olurmuş yaaani ne gerek var böylesine uzatmaya adam intikamını alsın,bitsin,gitsin..işte(!)
Ve şuna da değinmek istiyorum ; yazar karakterimizi intikam duygusuyla doldurduktan sonra öylesine yüceltiyor , öylesine tanrılaştırıyor ki yani bu monte cristo kontu hiçbir şekilde hata yapmıyor, yalan dahi söylemiyor, kısaca hiçbir kusuru olmuyor (daha önce olanlarda siliniyor sanırım:D) aşırı absürt buldum buraları ne gerek var ki değil mi? .. neyse genel olarak sadece 2. Cilt aşırı yersiz uzatılmış onun dışında iyiydi.. Her şeye rağmen özleyeceğim seni Edmond Dantes!