Ne biçim bir tarlakuşu! Ne biçim bir dalış!” Bu onu eski günlerine, Bourton’daki yazlık eve götürür: “Hep böyle görünmüştü gözüne, menteşeleri azıcık gıcırdatarak, hâlâ kulaklarındaydı o ses, camlı kapıları bir itişte açıp Bourton’da kendini açık havaya attığında. Sabahın erken saatinde hava nasıl da taze, nasıl da sakin olurdu.