“Evet, bir müellif sonsuz mevzuda yazabilir. Lakin geriye dönüp baktığımda ben, şimdi kalemimi ne ile meşgul edeceğimi kestiremez haldeyim. Tek tesellim, bilfiil aralarında olamasam da; Yakup Kadri, Ömer Seyfettin, Falih Rıfkı ve henüz tanımama rağmen kaleminin zarafetini her satırda hissettiğim, Halide Edip gibi tanrının bizleri seçerek bir araya getirdiği işte o Müellifler Zamanı’nda dünyaya düşmüş olmak...”
Kahramanımız böyle sesleniyor geçmişten bize.
1900’lü yılların savaş ve kaosları içinde hem bir subay hem de gizli mahlaslarla yazılar yazan bir yazar olan kahramanımız, hayatının otuz beş yılını özetliyor hikayelerinde.
Üstelik “Müellifler Zamanı” sözünde de fazlasıyla ciddi. Zira hikayelerde bahsi geçen yazarların tamamı -kendi de dahil- 1880 kuşağında doğmuştur.
İşte bu çetin hikayelerde, şimdiki edebiyatımızın allameleri olan bu yazarlar, kahramanımıza kimi zaman dost olacak, kimi zaman esaret arkadaşı olacak, kimisi de ona hayatı boyunca yol arkadaşlığı yapacaktır.
Bu kitap, 136 yıl önceki Müellifler Zamanı’ndan, 136 yıl sonraki Okur’a, Yazar’a, Çizer’e, onların yeniden selamıdır: “Kalanlara bol şans!”
