Muhammed’in Tümceleri

Abdullah Rıza Ergüven

About Muhammed’in Tümceleri

Muhammed’in Tümceleri subject, statistics, prices and more here.

About

“Bize göre Muhammed, ‘Her insanın dini kendi usudur, usu olmayanın dini yoktur’ demekle din konusunda olumlu bir adım atmış oluyordu. Özdeş zamanda böyle bir tümce, ne söylediğini bilen, onurlu bir insanın davranışlarını içeriyor! Kur’an’ın başından sonuna dek tanrı üzerine kimi sağlam görüşleri ve gözlemleriyle, ‘Tanrı olsa olsa böyle olabilir!’ demeye getiriyordu tanrı elçisi! Hz. Muhammed bir yandan ussal olana önem verirken, bunun hemen yanında ussal olmayan düşlemlere de yer veriyordu. Bağnazlar yeryüzünde olup bitenleri kendi düşlemlerine göre açıklayıp yorumlarlar. Sonra da içinden çıkamadıkları kör kuyulara saplanıp kalırlar! Onlar gerçekte kendi gibi düşünenleri yakalar ve böylesi çocuksu konuşmalarla avutup kandırırlar. Bu kandırmanın, uydurunun, yalanın altında hep kendi çıkarları yatar! Bunlar yıldızların (güneşlerin) bile kendi çevrelerinde döndüklerine inanırlar çocuksu aldanışlarla. Bilgisizliklerini unutarak, yazıklı insanlara kendilerini bir şey biliyormuş gibi gösterirler! Bunlar çevrelerinde Allah’a inanıyormuş gibi davranırlar. Hep Allah’a aykırı işler yaparlar! Gerçekte onlar İslam’ın Allah’ına değil, kendi çıkarlarına inanırlar! Gerçeği yerine koyabilmek için tabuları, basmakalıp yanlışları yıkmamız gerekir! Ne doğa, ne de toplumlar durağanlıktan hoşlanmaz. Ne gökler yerinde durur ne de yıldızlar! Din sözcülerinin çıkarlarına, düşlemlerine göre süslenip püslenen bir tanrı! Ama, neye göre, kime göre bu tanrı? Çünkü, tasarlayıp düşleyen insan ‘tanrı’ diyor. Ama hiçbir canlının böyle bir kaygısı yok insandan başka!”Abdullah Rıza Ergüven, bu kitabında nesnelerin gerçekliğini ortaya koyan bilimden yola çıkarak, tarihsel süreçte insanlar tarafından yaratılan tanrının öyküsünü anlatmaktadır. Bilim doğanın gerçekleridir, tanrılar ise düşlerin ürünüdür! İlkel insanın başlangıçtaki görünen avuntusu, göksel dinlerle yeryüzünden alınarak göğe uçurulmuştur! Küresel güçler tarafından, din savaşlarıyla kan gölü haline getirilen dünyamızda, Abdullah Rıza Ergüven’in sesine kulak vermeliyiz. Aksi takdirde, bu kanlı süreç insanlığın sonunu getirecektir!
Estimated Reading Time: 19 sa. 35 dk.Page Number: 691Publication Date: Ocak 2017Publisher: Berfin Yayınları
ISBN: 9786054399529Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

About the Author

Abdullah Rıza Ergüven
Abdullah Rıza ErgüvenYazar · 36 books
Şair ve yazar (D. 1925, Avanos / Nevşehir - Ö. 16 Ağustos 2001, İsveç). İlkokulu Avanos’ta, ortaöğrenimini Yozgat’ta tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1952) mezunu. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı Haberler Dairesinde çalıştı. 1968’de yerleştiği İsveç’te İsveç Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü. Bir süre de çevirmenlik yaptı. (1972-77). Stockholm Üniversitesinde Türkçe okutmanlığı yaptı (1978-90). 1990 yılında emekliye ayrıldı. Şiirleri 1940’tan itibaren Yedigün, Yeditepe, Dost, Türk Dili, Varlık dergilerinde yer aldı. Tanrıları Nasıl Yarattık adlı kitabıyla, Aydınlık dergisi tarafından düzenlenen 2000 yılı Turan Dursun Araştırma-İnceleme Ödülüne layık görüldü. Abdullah Rıza Ergüven, 16 Ağustos 2001 günü İsveç'te hayatını kaybetti. Ankara’da toprağa verildi. ESERLERİ: Şiir: Yalnızlar (1958), Seviden Yana (1968), Güneşe Açılmak (1978), Yanık Topraklar (1978), Burdan Öte (1981), Kırmızı Horoz (1981), Toprak ve İnsan (1982), Denize Karşı (1983), Görünümler (1986), Göçebe Yağmuru (1988), Önceki Adam (1988), Kiraz Ağacı (1988), Anamız Ağlamış Bizim (1989), Ayçiçekleri (1989), Gece Yakılan Türküler (1989), Güneşler Uyumaz (1989), Milyonlar Kalkıyor Ayağa (1989), Sular Sessiz Akmaz (1991), Şol Cennet Kuşları (1991), Çün Zaman Ermiştir (1991), İdris Böyle Dedi (1991), Huriler ve Gılmanlar (1991), Aliyi Veliyi Anlattım Diye (1991), Gelin Dostlar Bir Olalım (1991), Anı Dahi Anda Asmışlar (1991), Bir Öğle Üstü (1992), Ağaca Tırmanan Adam (1992), Açlık ve Savaş (1992), Gece Işığa Doğru (1992), Tanrılar Ölüyor (1992), Nalları Ağır Atlar (1993), Bir Elim Anadolu (1993), Ana Uyandır Beni (1994), Tabancamın İpek Bağı (1994), Ve Bedrettin (1995), Acı Sıcak (1999). Roman: Yarınları Beklerken (1982). Antoloji: Halk Edebiyatı Antoloji (1982). Deneme-İnceleme: Yunus Emre (1982), Sanat ve Erotizm (1988), Evren-bilim ve Tanrı Kavramı (1992), Evren ve Yeraltı (1990), Tabancamın İpek Bağı (1994), Huluppu Ağacı (1999), Tanrıları Nasıl Yarattık? (2000), Şarabı Tanrılarla Yudumladık (2001), Vladimir Mayakovski-Yaşamı, Sanatı, Şiirleri (çev. ve inceleme, 2002). Çeviri: Baudelaire’den Şiirler (1961), Eluard’dan Şiirler (1980).