2019 Temmuz

Muhayyel - Sayı 15

Muhayyel Dergi

Muhayyel - Sayı 15 Quotes

You can find Muhayyel - Sayı 15 quotes, Muhayyel - Sayı 15 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ölmeden önce ölmeyi hissedebildim mi hiç, hani, kendini sağ sağ bir mezara yerleştirip nefsini egiten bir zahit gibi hissedebildim mi?
Necip Tosun Yirminci yüzyılın ikinci yarısı, Latin Amerika edebiyatının dünya edebiyatına damgasını vurduğu bir dönem olmuştur. Özellikle 1980'lerden sonra edebiyatta bir yenilik olarak konuşulan enı önemli konu ise Latin Amerika edebiyatının bir karakteri olan "büyülü gerçekçilik" akımıydı. Gabriel Garcia Marquez, Miguel Angel Asturias, Alejo Carpentier, Jean Rulfo, Carlos Fuentes, Mario Vargas Llosa büyülti gerçekçilik yaklaşımının parlak örneklerini vermişlerdi. Büyülü gerçekçiliğin önemli temsilcilerinden Gabriel Garcia Marquez'in 1982'de Nobel Ödülü alması da bu akımın yoğun bir şekilde tartışılmasını ve edebiyatın öne çıkan gündemi olmasını sağlamıştı. Bu kadar yoğun tartışılmasına rağmen büyülü gerçekçiliğin tanımını yapmak, sınırlarını çizmek o kadar da kolay değil. Bir edebiyat eserinde, doğaüstü olaylar, gizem, açıklanamayan durumlar, garip rastlantılar, bilinmezlik, endişe doğurucu durumlar, sürprizler, doğaüstü fenomenler, cin ve peri masalları, hayaletler, akıl çerçevesine yerleştirilemez durumlar, korku, dehşet, merak, mucize olduğunda onun hangi türe/yönelime gireceği tartışması başlar. Çünkü fantastik, olağanüstü, gotik anlatı, gerçeküstü, bilimkurgu, büyülü gerçekçilik kavramları arasında pek çok farklılık belirlense, aralarına derin sınrrlar çizilse de örnekleme düzleminde yine de sorunlarla karşı karşıya kalınır. Bu kavramlar hayal gücünün imkanlarıyla var oldukları için birbirlerinin arasına kesin sınır çizmek zordur. .........
Sayfa 26 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Görsel İlham
Oysa edebiyat, okurun kendisiyle ya da insanın insanla karşılaştığı yerdir.
Sayfa 6 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Dijitalleşme Üzerine
Doğruluk olmayınca da ne ideolojileri, ne ekonomileri, ne gerçeklikleri, ne de hakikatleri kalıyor geriye.
Sayfa 36 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Tertemiz bir hava. Sanılırdı ki her çocuğun karnı doyabiliyor artık. Adalet herkes için bu dünyada eşit ve ölçülü. Sanılırdı ki bu dünya çorap söküklerinden ya da karton süt kutularından değerli, anlamlı bir yer.
Sis renkli simülasyonların uçucu bir o kadar da tiner işlevindeki dünya sanrısı hisleri biçimsizleştiriyor.
Reklam
Bir çağ ilhamı olarak görselliğin baskısı altındaki simülatif antoloji, sanal metropol kültürünün yabancılaşma parodisiyle hızla büyüyor.
Hiç Sırası Değilken
Küfür etmeyen, kimseyle dövüşmeyen, hayvan kesmeyen ve adi kumaştan uzak duran yeni centilmen ve yeni leydiler bir şeylere karşılık geliyor ama o şeyler halk ekmeği tüketenlerce kavranamıyor, işte böyle bir havaydı.
Tanpınar' ın Tenkit Anlayışı
Şahsi tecrübeye sahip olma doğal seyrinde muhayyileye ve kurguya aşina olmayı, kendi ihsaslarını anlatmayı yeğlemeyi, kendi tecrübesiyle eriştiği hayat ufkunu herhangi bir öğüt amacı gütmeden dile getirmeyi gerekli kılar.
İnsanlar şiddet için hep bir neden bulur. Şiddetin olduğu yerde ise ölüm sıradanlaşır ve insan yaşamının değeri sıfırlanır.