Muhbir kitabının yorumuyla sizlerleyim. Konusu itibarıyla güzel bir kitaptı. Sanki Bir film senaryosu okuyorum gibi hissettim birkaç yerde çok şaşırdığım anlar oldu. Akıcı bir dili olmasına rağmen, betimlemelerde detayları çok girilmiş ve bu durum beni biraz zorladı.
Muhbir kitabından bahsedecek olursam; Ankara'nın kuytu köşelerinde ve özellikle Ulus Meydanı'na yakın olan izbe çay ocaklarında kısa yoldan zengin olma hayali kuran bir grup arkadaşın maceralarına tanıklık ediyoruz. Bu arkadaş grubu Çankırı Eldivan yakınlarında bir tümülüste kazı yapmak için bir araya geliyor. Kız için plan yapmaktaydılar ve masaların birinde oturan Ali ise bu adamların konuştuklarına kulak misafiri oluyor.
Ali, bu grubun yanına gelerek duyduklarını aktarıyor. Onlara katılmak istediğini ve bütün masrafları karşılamak istediğini söylüyor. Adamlar Ali'yi önce süzüyor Emin olmaya çalışıyorlar Daha sonra ise Ali'nin güvenilir bir olduğuna hükmedip define arama operasyonuna dahil ediyorlar.
Ali, bu gruptan polis olduğunu gizliyor. Çankırı'da Ali ve bu arkadaş grubunu Nasıl bir sürpriz bekliyor? Kitapla kalın dostlar
Nasıl yaşamak istersen, işte öyle ölürsün! Küçücük bir tohum bir gün yeşereceğini ve çiçek açacağını bilirken, açmayacağına ihtimal bile vermezsin. Yaşamak toprak gibidir.