Muhit - Sayı 39 (Mart 2023)

işte yazar...

Çocukken ilk kez adımı yazdığımda demişti Edmond Jabes, bir kitaba başladığım hissine kapılmıştım.

DÜRDANE İSRA ÇINAR

Yakup Özel

Hamile bir kadın yazarın duyguları.... Kırpmaya kıyamadım! Sizde OKUMAYA …

Bir bebeğin ağlamasını duymak için kulak kabarttığında diyordu Lydia Davis, rüzgârı, martıları hatta siren seslerini bebeğin sesi sanırsın. Her sey en önce onun sesi gibidir. Yeryüzüne kulak kesilirsin ama asıl duymak istediğin onun ağlayıp ağlamadığıdır. Evet, her şey bu kadar yalın. Yazmak, benim için biraz da bundan ibaret. Bir bebeğin sesini

Yakup Özel

birimiz kaybettiğinde, hepimiz kaybedeceğiz. Oyunu da umudumuzu da.

Batı'nın birey ısrarının nedeni basit. Bizi yalnız yakalamak istiyorlar, demişti Muzaffer Serkan Aydın. Bir oyunsa şayet, ki öyle; güçlerimizi birleştirmediğimiz sürece her birimiz basit bir avdan başka bir şey değiliz. Her yerde. Eskiden bir umudumuz vardı. Şimdi her birimizin kendine has umudu var. Manipülasyona açık, savunmasız; binlerce, milyonlarca umut. Bunun için birimiz kaybettiğinde, hepimiz kaybedeceğiz. Oyunu da umudumuzu da.

Soner Karakuş / Güzel oyuncak

Yakup Özel

Zor günler... Matematik çoğumuzun nasıl hayatta kaldığını, geçinebildiğini açıklayamıyor. Bir ihtiyacı olduğunu size gönül rahatlığıyla söyleyebilen kaç kişi var etrafinızda, bankalar bu denklemin neresinde? Evet. Kahrolsun Amerika ve kapitalizm. Peki, kahrolmayacak nerede?

Yakup Özel

cevabı biliyoruz... biz/ size karışmayız!

Dünya her zaman sahnedekini, son kurşunu atanı, son sözü söyleyeni, sesi gür çıkanı ödüllendirir. Sahneyi kuranlar, istihkâmdakiler, kırmamak için susanlar, yapanlar ama sesini yükseltmeyenler ödüllerini nerede alacak?