Bîçare Muhsin o halde bir müddet ağladıktan sonra uykuya daldı. Fakat arası çok geçmeden acı bir ızdırâb-ı cismâne ile uyandı. Kemiklerine kadar tesir eden soğuk bîçarenin asabına müz‘ic bir gerginlik getirmiş, azasını demir gibi tebrîd etmiş idi. Bir hareket-i kasriyye ile yerinden fırladı, titreye titreye pencereleri kapadı, soyundu yatağına girdi. Vücudu latif bir hararetle istirahata vardığı sırada rûhu da âlem-i menâma süzülmüş gitmiş idi.