Muhteşem Süleyman
Yavuz BahadıroğluMuhteşem Süleyman Sözleri ve Alıntıları
Muhteşem Süleyman sözleri ve alıntılarını, Muhteşem Süleyman kitap alıntılarını, Muhteşem Süleyman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanat 'sonsuz'un ve 'aşk'ın adıdır.
Sayfa 274
Birbirleriyle kavga eden siyasetçilerimizi, öğrencileriyle kavga eden üniversitelerimizi, halkla kavga eden medyamızı ve kendi kendisiyle kavga eden hakkımızı "Kavga zamanı değil, el ele verip memleketi kurtarma zamanıdır" diye uyaracak gür bir sese muhtacız.
"Bir zalim,bir şair,bir tasavvufçu,bir mareşal" işte böyle öldü.
Hiçbir şeyden korkmadığı zannedilenler bile bir şeylerden korkarlardı.
Sanat "sonsuz" un ve "aşk" ın adıdır.
“Fetihten bir gün sonra, cuma günü şehre giren padişah, derhal camiye çevirilen “Aşağı Kilise”de cuma namazı kıldı, fukaraya sadaka, askere armağan dağıttı; kimsenin inanç ve ibadetine karışılmayacağını, gitmek isteyen herkesin malı mülküyle gidebileceğini, kalacak olanlara adaletle hükmedileceğini ilan etti.”
Sayfa 123
“Güzel manzaralara, parlak denizlere, gölgeliklere, membalara, karlı dağ tepeleriyle çevrelenmiş muazzam ufuklara karşı beslenen temayül bu milletin en büyük meylidir.”
Sayfa 29 - Lamartine
“Tarih, bir milletin soluğudur.”
Sayfa 154
“Osmanlı’nın saltanat cübbesi o kadar beyazdır ki, en küçük lekeler bile göze batmaktadır. Öte yandan Avrupa krallarının pelerinleri öyle karadır ki, hemen hemen hiçbir leke dikkat çekmemektedir…”
Sayfa 256
“Bu öyle bir ordu ki, “Allah’ın ordusu” demeye lâyık…”
Sayfa 110
“İçleri imanla silahlanmış ve dışları çelikle zırhlanmıştı.”
Sayfa 145 - Downey
“Onların kalemleriyle çizdikleri kahramanlık tablolarının yüzde biri gerçek olsaydı, Osmanoğulları’nın tarihten silinmesi gerekirdi.”
Sayfa 145
Tesadüfen zirveye çıkılmaz...
Çıkılsa bile zirvede durulamaz...
Eh, çocukluğunu yaşayamayanların bir yerleri hep çocuk kalır, fırsat buldukça da kendini dışa vurur.
“Çeşitli baskılar, zorluklar, mahrumiyetler yüzünden mukavemeti (dayanma gücü) kırılmış insanlar, ”iman” ekseninde âdeta onarılıp hayata döndürülürdü.”
Sayfa 85