Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhyiddin İbni Arabi'nin Tasavvuf Felsefesi

Ebu'l-Ala Afifi
8/10
5 Kişi
12
Okunma
3
Beğeni
1.026
Görüntülenme
Aşağıdaki sayfalarda Ş eyh Muhyiddin ibnu'l-Arabî nin tasavvuf felsefesinin özetini vermek üzere bir te şebbüste bulunulmu ştur. Şurası belirtilebilir ki, sftfilerin ne felsefi sistemleri ne de tespit edilmi ş görüşleri vardır; sûfîlik aslında eklektik (derleyici) bir konudur. Bence bu, genellikle do ğru olmakla beraber, İ bnu'l- Ar abi bir istisna te şkil etmektedir. Onun, sisteminin her bölümünde ağırlığını hissettiren belirli bir felsefi vandet-i vücüd (varlığın birliği) görüşü vardır. Aynı zamanda bir de dü şüncesinin tamam ına hâkim olan ve şekilde kalan bir diyalektik mevcuttur. Böylece esasta ve şekilde ibnu'l- A r abi tipik bir sfıfi filozofun vas ıflarını hâizdir. Sayıca çok olan eserlerinin hiç bir yerinde onun tasavvuf felsefesini, bir bütün olarak, tutarlı ve düzenli bir şekilde ifâde edilmiş bulamayız. Belki Fusiisu'l-Hikem'in, onun varl ığın birliği (vandet—i viiciid) görüşünün en olgun şeklini özetlediği söylenebilir; fakat ne anla şılmaz ve düzensiz bir özettir bu! Sisteme benzer bir şeye ula şmadan önce Fusüs'a ek olarak ib nu'l- Ar abi'nin di ğer kitaplar ını da iyiden iyiye karıştırmak, çözümlemek, terkip etmek ve yersiz veya önemsiz t4erruat yığın arasına gelişigüzel serpiştirilmiş ilgili noktaları derlemek gerekmektedir. ib nu'l- Ar abi, muhakkak ki, tam bir vandet-i vücfıd felsefesinin bilincindeydi, fakat felsefe e ğitiminden geçmedi ği için onu nasıl ifade edeceğini bilmiyordu. Onun sözde kalan paradoxlar ına ve sık sık görülen islâmın naslarını felsefenin ilkeleri ile uzla ştırma çabalarına pek fazla önem verilmediği müddetçe, ona tutarl ı bir düşünür denebilir. Onun felsefesini, islümla uzlaştırmak için, mümkün hiç bir yol yoktur. Vandet-i vüefuleu dü şüncelerini ısrarla örttü ğü sünni elbise, kas ıtlı olarak oraya yerle ştirilmiş sahte bir görünüşten ibarettir. Konunun önem ve de ğerini, yalnızca tasavvufun gelişimiyle ilgili olarak değil, aynı zamanda Ortaça ğ genel düşünce tarihi ile ilgili olarak da oldu- ğundan fazla yüceltmeye gerek yoktur. Prof. E. G. B r o wne'a göre "hiç- bir İsliim sfıfisi, belki Celaluddin Riimi müstesna, Şeyh Muhyiddin'i ba şkalarını etkilemede, verimlilik ve müphemlikte a şamamıştır. Bununla birlikte, bildiğim kadarıyla, şark (ıslCım) dü şüncesinin bu kendine özgü yönüyle ilgilenen gayretli arap bilimleri uzmanlarına (arabist) daha çok ümit veren araştırma alanlarının pek ender bulunmas ına rağmen, İbnu'l Arabrnin eserlerinin yeterli bir incelemesi henüz ne Avrupa'da (ne de Do ğu'da) yapılmıştır".3 Büyük insan Celâluddin Rilmi'nin bile, Konyalı Sadruddin'in İbnu'l-Arabrnin Fusüs'u üzerindeki derslerini takip etmek suretiyle bu etkiden pay ını aldığı kabul edilir. Ir aki (öl. 686/ 1287), C âmi (öl. 898/ 1492), Cili (öl. 811/ 1408), Ş ebisteri (öl. 720/ 1320), İbnu'l-Arabrnin büyük şârihi ve taraftar ı Kâ- şâni (öl. 730/ 1329) ve daha ba şka bir çokları görü şleri, ıstılahları ve düşünce tarzları bakımından İbnu'l-Arabi'nin veya ö ğrencilerinin kitaplarından aldıkları etkilerin açık izlerini taşıyan siffiler arasında sayılırlar. Islâm dünyası dışında İbnu'l-Arabrnin etkisi Hristiyan filozoflara ve Ortaça ğ mistiklerine kadar ulaşmıştır. Lully ve Dante'nin eserleri, M. P alacios'un belirtti ği üzere, böyle bir tesirin izlerini ortaya koymaktad ır. 2 Bu eser, Ibnu'l-Arabi'nin tasavvuf felsefesinin tamam ını, yani varlık nazariyesi (Ontology), Kelâm (Logos) görüşü, bilgi nazariyesi, psikoloji, Sûfîlik, Din, Ahlâk, Ahiret nazariyesi ve Estetik'ini inceleyen ve İbnu' 1-Arabrnin düşüncesini etkilediğini sandığını ana kaynakların kaba ana çizgilerinin verildiği bir Ek'den ibaret olan 4 bölüme ayrılmıştır. ibnu'lArabrnin felsefesinin kaynakları sorunu tek başına İslam tasavvufunun tarihi için hayati önemi olan bağımsız bir incelemenin konusunu te şkil edebilecek durumdad ır. Bu eserin dayandığı malzeme, başta Futitheit ve Fusas olmak üzere, İbnu'l-Arabi'nin 23 eserinden derlenmiştir. Önemli bir çok nakiller, uzunlukları dolayısıyla çıkarılmak mecburiyetinde kalınmış ve onlara sadece at ıflar yapılmakta yetinilmiştir. Kitabın konusuna gelince, şunu ekliyebilirim ki, bildiğime göre, şimdiye kadar Ibnu'l-Arabi'nin tasavvuf felsefesinin tamamını şumullü ve terkipçi bir gözle sunan Tasavvuf bilgini pek çıkmamıştır. Bu konuda şimdiye kadar yap ılanlar şu eserlerde bulunabilir: 1. Palacios, İbnu'l-Arabi's Psychology3. Bu, Futilhat'dan ve ibnu'lArabi'llin Risâle fi Macnet en-Nefs ve'r-Rüh'undan çok sayıda tercüme edilmiş parçalardan ibarettir. Ayn ı şekilde Abenmasarra adlı eserinde ibnu'lArabi'ye yeri geldikçe atıflarda bulunmaktad ır. Palacios, Ibnu'l-Arabi üzerinde çalışmak isteyen herkes için son derece gerekli oldu ğuna inandığım Fusas'unu kasıtlı olarak gözden ırak tutmuş görünüyor. 2. Prof. R. A. Nicholson'un Studies in Islaniic Mysticism adlı eserinde yer alan Notes on the Filsus4. 3. Nyberg'in Kleinere Schriften der Ibnu'l-Arabi adlı eserine yazd ığı "Giriş". Burada o, ne şrettiği İ bnu'l-Ar abi'nin üç küçük eseriyle ilgili olarak metafiziğini ilgilendiren bazı noktaları incelemektedir. 4. Prof. Browne'n ın Literary History of Persia; Andrae'nin Die Person Mohammeds ve Massignon'nun Halliic hakkındaki eserlerinde geçen diğer baz ı sözler ve notlar. Ibnu'l-Ar al:1Ni'). görüşünün kaynağı meselesi ile ilgili olarak, özellikle Pala cios'nun Abenmasarra adlı eseri bir dereceye kadar bana yard ımcı oldu. Bu eser, İ bn Meserre, öğrencileri ve Ibnu'l-Arabi ile ili şkileri hakkında kendi çözümlediğim ve Pala cios'nun bu konuda ileri sürdüğü nazariyeye karşıt bir sonuca ula ştıran bazı kaynakların anahtarını bana verdi. Öte yandan, Do ğu'da da çe şitli yazarlar Ibnu'l-Arabryi incelemi ş ve hakkında risâleler yazmışlard ır. Fakat onlar ı daha çok me şgul eden, onun sünniliği sorunu olmuş ; diğer bir deyişle onun stıfi yönü ve felsefesinden çok, böyle bir felsefe ne derecede islâm ın nasları ile uyum halindedir veya değildir meselesi ele alınmıştır Bu konudaki münaka şalar müslümankr ın zihinlerini asırlarca me şgul etmiş ve İbn Teymiyye, Celâluddin esSuyisıti, Firfızâbâdi, Mahzûnıi, Taftazâni v.b. gibi kişiler tarafından İ bnu'l-Arabi'nin sünnili ğini müdafaa veya inançs ızlığını (küfrünü) ispat etmek için kitaplar yaz ılmıştır. Bugüne kadar hiç kimsenin sünniliği hakkında böylesine bir fikir ayrılığı aslâ görülmemiştir. Baz ıları ona İsiânım en büyük velilerinden biri nazarıyla bakmış, bazılarınca ise, o, sunniliğe muhaliflerin en kötü bir örne ği sayılmıştır. Burada konu her yönüyle incelenmi ş sayılmaz. Dolayısıyla bu kitabı yazmakla onun tasavvuf felsefesinin oldu ğu kadar, taraftarlar ının felsefesinin de her hangi bir bölümü veya tamam ının anlaşılması için, bir anahtar hizmeti görebilecek olan dü şünce yapısının yalın ana çizgilerini vermeyi ba şarabildimse kendimi tatmin olmu ş sayacağım. Sonuç olarak, bir zamanlar meslek arkada şım ve öğretmenim olan Prof. R. A. Nichols on'a en içten te şekkürlerimi sunmak isterim. Onun devaml ı yol gtistericilik ve şaşmaz ilgisine bu eser, burada ifade edebilece ğimden çok daha fazlas ını borçludur. Aynı zamanda Cambridge Üniversitesi Bas ımevine, gösterdikleri nezâket ve bu kitabın basımındaki titizlikleri dolayısıyla; ve E. J. W. Gibb Memorial'in mütevvellilerine, yard ım tahsis etmek nezâketinde bulunduklar ı için, minnettarlıgımı belirtmeliyim. Cambridge 17 Eylül 1938 A. E. Affifi
Yazar:
Ebu'l-Ala Afifi
Ebu'l-Ala Afifi
Çevirmen:
Mehmet Dağ
Mehmet Dağ
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 18 dk.Sayfa Sayısı: 187Basım Tarihi: 1974İlk Yayın Tarihi: 17 Eylül 1938Yayınevi: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi YayınlarıOrijinal Adı: The Mystical Philosophy of Muḥyid Dín-Ibnul Arabi
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.