mütefekkir salih mirzabeyoğlu’nun şiir kitabı: münşeat. kendi tabiriyle ‘ hususî bir tarz, bir usul ismi; icâdımın ismi! ‘
şiirlerinde kendine has üslubuyla hayatını vakfettiği yine kendi tabiriyle yaşanmış bir hayat bırakıyorum size’ davasının şuuru ve hakikatinin mahremiyetine adadığı mısralarla nietzsche’den hölderlin’e, rilke’ye ve pek tabi hocası üstad necip fazıl’a kadar bir çok şairi selamlıyor. yine bir mısrada fikirse fikir kavgaysa kavga ‘ diyerek adeta günümüz şairlerinden farklı tarzı ve gür sesiyle kavganın göbeğinde kalabalıklar arasında kendine tenha bir yer seçiyor; onun ifadesiyle:
‘ yapayalnız duruyor
bu ağaç şu dağ başında -gibi- ‘ ince bir yer.
‘iki zıt arasında çakar bazen hakikat’
düşüncelerini ifade edebilmek adına üstünde durulması gereken bir diğer mısrası da budur muhtemel: belki okuyucusunu üstün bir dil-anlayış biçimine çağıran unsurüstü mânâ arayışı ve zıtlar arası muvazenesine bir atıf mahiyetinde.
sizin putunuz rahatınız’ mısrasıyla rahatınızı kaçırırken,
‘ sonum yokluk ‘ diyorsun
yok da olsa olmak yok mu ‘ mısrasıyla size kendini idrak eden ve size sizi idrak ettiren bir şuur bahşediyor: yalın, temiz, acımasız.. okumanızı öneririm.