Mürebbiye
Hüseyin Rahmi GürpınarMürebbiye Reviews
You can find Mürebbiye reviews, Mürebbiye book reviews, Mürebbiye ratings on 1000Kitap.
Anjel... Çok güzeldir ama çok kötüdür. İstediği erkek onun kurbanıdır, parmağında oynatır. Kendi halinde yaşayıp giden insanların arasına girip yuvayı darmadağın eder. Aşkın gözleri kör edişinin en kötü sonudur belki o.
Hüseyin Rahmi'nin eğlenceli kalemi bu acıklı olayı öyle anlatıyor ki gülerken üzülüyorsunuz.
Okudum, sevdim, okumanızı tavsiye ederim.
Kitap, yazarımızdan okuduğum 2. kitabı oldu. (diğeri Şıpsevdi kitabıydı.) Kitabın dili, tahmin etmediğim bir şekilde çok akıcıydı. (bence akıcı olmasının sebebi günümüz türkçesine çevrilmiş olması.) Konusuyla da beni içine çeken bir kitap olduğu için okurken çok keyif aldım. Kitabın bazı kısımlarında çok güldüm bazı kısımlarında ise çok üzüldüm. Ben kendi okuma grubum ile birlikte okudum, iyi ki okumuşum. Sizler de okumalısınız, tavsiye ederim
~Spoiler içeren kısım~
Kitabın kadın karakteri olan Mürebbiye Anjel, memleketi Paris’te hayat kadınıdır ve sefil bir yaşam sürmektedir. Anjel dış görünüş olarak çok güzel fakat karakter olarak çok çirkin ve kurnaz bir kadındır. Bir şekilde yolu Osmanlı Devleti’ne düşer. Memleketindeki kötü yaşantısını ustalıkla gizler ve kendini namuslu göstererek, 2 çocuğa mürebbiyelik yapma amacıyla zengin bir konağa girer. Hayatında hiç görmediği saygı, bu konakta Anjel’e gösterilir. Fakat Anjel’in planları konaktaki erkekleri baştan çıkartmak, duygularıyla zalimce oynamaktır. 3 erkeği ayrı ayrı kandıran Anjel’in planı ortaya çıkınca, işler daha da karmakarışık bir hal alır ve tabii ki beyler arasında rekabet had safhaya çıkar. Kitabın sonu ise çoğumuzu şaşırtacaktır.
Mürebbiye
Merhabalar, bugün Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Mürebbiye" adlı kitabıyla geldim. Mürebbiye, ilk kez İkdam gazetesinde 1899'da tefrika edilmeye başlanmış. Kitabın başında yazarın 1897'de kaleme aldığı bir önsöz var. Bir nevi mürebbiye ve öğretmenlerin bu kitapta bahsi geçen konudan dolayı alınmamaları için yazılmış
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın okuduğum ilk eseriydi. Yazarın kalemi biraz ağır, yada yabancı terimler yüzünden okunması zor diyebilirim. Çok fazla dipnot ve Fransızca kelime bulunuyor romanda. Farklı bir üslubu var yazarın, alışınca çok güzel ve okuması daha rahat geliyor insana.
Kitaba gelecek olursam; Matmazel Anjel, Fransız bir fahişedir. Bir sevgilisiyle gezi amaçlı İstanbul'a gelir ve gezi sırasında sevgilisi, Anjel'in başka bir adamla para karşılığı birlikte olduğunu görerek kapı dışarı eder ve Anjel beş parasız ve savunmasız İstanbul sokaklarında kalır. Kendini etrafına gayet namuslu ve saf bir kadın olarak tanıtıp bu sayede kendisine iş buldurur. Anjel artık Dehri Efendi'nin evinde mürebbiye olur. Ancak yine rahat durmaz ve evdeki bütün erkekleri kendine aşık ederek hepsiyle birbirinden habersiz birlikte olmaya başlar.
Anjel için evdekiler birbirine düşer, düşman olup çıkarlar. Para için baştan çıktıklarına inanmayıp hepsi de Anjel'in kendini sevdiğini iddia eder. Peki olay nereye varır sizce? O da sürpriz olsun. Okuyun.🤗
Konu itibariyle çok dikkatimi çeken bir kitaptı ve beklentimi karşıladı. 3'lünün kavgaları beni çok güldürdü açıkçası. Hüseyin Rahmi Gürpınar, zamanının en çok okunan yazarıymış ve hem Batılı hem Türk yazarlardan etkilenerek edebiyatımıza birçok eser kazandırmış. Bize de okumak düşer tabiki. Şu sıralar Türk Edebiyatı yazarları çok dikkatimi çekiyor. Kesinlikle okumaya devam edeceğim bir yazar.
MÜREBBİYE
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kaleme aldığı eser Anjel adında paristen İstanbul'a gelen bir mürebbiye'nin yaşantısını Paris ve İstanbul hayatını, Dehri Efendi'nin konağında yaşadığı gönül maceralarını konaktaki insanların yaşayışlarını batılaşma ile aile yapısının nasıl bozulduğunu, ahlaki çöküntülerin toplumu nasıl çarpıttığını ailedeki iki yüzlü ahlâkı bizlere aktarıyor.
Kitap, Akıcı, anlaşılır, mizahi bir dille sunulmuş beklenmedik bir sonla biten kitap okuyucuyu şaşırtmayı başarıyor.
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri.
Eserde Parisin kenar mahallelerinden, fahişelikten kopup gelen Angel'in kendisini mürebbiye olarak bir şekilde kabul ettirdiği konakta oluşturmuş olduğu kaos, trajikomik bir biçimde işlenmekte.Angel'in gözünü para ve yükselme hırsı bürümüş olması bu yolda her türlü ahlaksızlığı yapabilme cesaretini besler. Mürebbiyenin oluşturmuş olduğu aşk üçgeni değil beşgeniyle birlikte, özellikle son bölümlerde hikaye heyecan ve hareketlilik bulur.
Gürpınar'ın. yalın bir dil kullanmış olması, anlaşılabilirliği sağlıyor.Okuyucusuysanız dilinin anlaşılılırlığını burada da göreceksiniz. Son bölümlerinde hareketlenen eser sanki ancak bu kısımda can bulmuş gibi. Fakat buna rağmen final beni çok heyecanlandırmadı diyebilirim. Belki sizde bu heyecanı yaratabilir. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim