Bireysel, sosyal ve siyasal hayattaki tüm problemlerin kaynağında cehalet-cahiliyye vardır. Asr-ı saadeti yaşamanın, saadeti asra taşımanın yolu akidenin-inanç esaslarının sağlamlığından geçer. Kuranın istediği gibi iman etmedikçe, kişilerin ve toplumların düzelmesi mümkün olmayacak, ahlaki öğütler, delik kaba su doldurma gayreti gibi sonuçsuz kalacaktır. Rasulullahın Allaha sığındığı faydasız bilgi için her zorluğa göğüs geren insan, ahirette kurtuluş ve dünyada huzur için gerekli olan İslamı öğrenme ve yaşama çabası içinde değilse, büyük bir yanlışıklık var demektir. İslamı öğrenmeye çalıştığını sanan bazı kişilerin de, abdesti bozan şeyler kadar imanı bozan şeyleri öğrenmeye önem vermediği de ayrı bir problem. Dört değil, on dört taraftan cahiliyyenin kuşattığı insanın, her türlü beşeri dayatmalara karşı direnebilmesi, Allahtan başkasına eğilmeyecek bir güce ulaşabilmesi için çok sağlam bir imana ihtiyacı olacaktır.