Müslüman Toplum

Ernest Gellner

Quotes

See All
Dinsel bilgi sahibi bir Müslüman ilkesel olarak kendi kendine yeterlidir ya da hiçbir şekilde başkalarına veya din alimlerine bağlı değildir.
Sayfa 11
lslam bir toplumsal düzen projesidir. Toplumun uygun düzenlenişini belirleyen, ezeli ve ebedi, ilahi buyruklara ve insanların iradesinden bagımsız bir dizi kurala dayanır. Bu model yazılı olarak anlatılmıştır; okuryazar ya da okuryazar olana kulak vermeye hazır olan herkes için eşit ve dengeli olarak ulaşılabilirdir. Bu kurallar toplumsal yaşamın tamamına uygulanmalıdır.
Sayfa 11
Reklam
İbn Haldun’un dünyası, geleneksel Müslüman uygarlığı, kırsal yaşam ve (çoğu kez vekaleten) kitabi anlayışı bir araya getirmektedir. Bir yandan kırsal çevre öte yandan kitaba saygı, sınırlarına itilmiş ve bir bakıma kaynaşmıştır. Rus bilim adamı Khazanov’un belirttiği gibi, kırsal yaşam biçimi egemen olduğunda yalnızca diğerlerini göçebeliğe döndürmez, göçebe olmayanların benzer toplumsal örgütlenme biçimini benimsemesine neden olarak bir tür zincirleme tepki doğurur. Bu nedenle kırsal yaşam tarzı, ister göçebelere karşı isterse kabile temelli devlete karşı korunma açısından, göçebe ve yarı göçebe toplumların toplumsal örgütlenmelerini taklit etmek için öz savunmayla sınırlanan, kısmen ya da büyük ölçüde tarımsal toplumlara bile damgasını vurur.
Şehrin yoksulları vardır; yerlerinden koparılmış, güvensiz, her şeyden vazgeçmiş insanlardır, merakla, teolojinin en soyut ve kuru dallarına yönelirler. Dinden beklentileri teselli ya da kurtuluştur; hoşlandıkları şey vecd, heyecan, yüreklendirilme ve aynı zamanda bir unutuş olan dinsel bir durum
David Hume:
(...) hurafe sivil özgürlüğün düşmanıdır ve coşku onun dostudur.
Çeşitli açık ölçütlerle (evrenselcilik, kitaba dayalılık, tinsel eşitlikçilik, kutsal cemiyette biri ya da bazıları için değil herkes için tam katılımın yaygınlaştırılması ve toplumsal yaşamın rasyonel olarak sistemleştirilmesi) Islam, üç büyük Batı tektanrıcı dini içinde moderniteye en açık olanıdır.
Reklam
Ancak İslam'ın başlangıçtaki başarısı öylesine hızlıydı ki, Sezar'a bir şey vermeye gerek kalmamıştı. Museviliğin teokratik potansiyeli de Islam'la karşılaştırıldığında suskunluğunu korumuştu: başlangıçta Vaat Edilmiş Topraklar'ın fethine yönelik bir imtiyaza sahip olunmasına karşın, vaadin yerine getirilmesi ne hızlı ne istikrarlı ne de sürekliydi. Diyasporanın koşullarının Sezar'ı yerinden etme mefkürelerini desteklemediği çok açıktı. (Modern Israil'de parlamenter sistem bir çıkmaza saplandığı için Osmanlı özerk toplumunun yasal kurumları, 'millet' sistemi hâlã canlı tutuluyor. Parlamentodan destek alma ihtiyacı içindeki koalisyonlar bir bedel ödüyor ve dinsel ilgiye, status quo'nun devamlılığını bahşediyorlar. Var olan nispi temsil nedeniyle Israil, Lübnan'la birlikte, Osmanlı toplumundan kalan bir parça olmayı sürdürüyor.)
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.