Bir deli öldüğünde ölen sadece bir deli değildir.Onunla birlikte ölen çocukluğumuzdur, masumluğumuzdur, muzipliğimizdir.Yüzümüzdeki samimi gülümsemelerdir.
"İnsanda gam, keder bırakmayan dostlar vardır hani... Onların yüzlerini görmemiz, iki kelamlarını dinlememiz, tam bir dost haliyle sarılmamız bizi dertlerimizden sıyırıp alır ya; Tuncay işte tam o aranan dosttur."
Gün gelir gücünün yetmediği deli eder insanı. Önce dişini sıkarsın, sonra aklını. Taşı sıksa suyunu çıkaracak nice yiğit, haksızlık karşısında karınca denli küçük kaldığında deli olur!
"Bizler, uluorta olan işlerin delilere ve çocuklara has olduğunu öğrenmişizdir. Öğretilmiş yalanlarımız ve sormamamız gereken sorularımız vardır. O sorular sorulduğunda 'Allah muhafaza, deli derler!' korkusu yapışır yakamıza. Sanki akla hürmet eden bir hayatımız varmış gibi..."