Gazeteler yalnızca hükümetin bilinmesini istediği haberleri basarlardı. O da birazını. Adı konmamış olsa bile insanları cahil bırakmak diye bir gelenek var sanki.
Kız bir gün havuza bakarken, sonunda kendisini kıskanmayan gerçek bir arkadaş bulduğunu sanmış, çünkü ona gülümseyerek bakan ışıl ışıl yüzün kendi yüzü olduğunu bilmiyormuş.
Tesadüfen okuduğum ve begendigim kitaplardan biridir. Çinli bir anne ile kızın yaşadıklarını, hesaplasmalarinı Çin-Amerika ekseninde anlatan bir kitap.
Edebi açıdan bakacak olursak çok başarılı değil.Yani muhtesem bir kurgusu,sizi içine çekecek şiirsel bir dili yok.Bana çevirisinde de sıkıntılar var gibi geldi.Çok ozenli ve anlattigı kültürlerle uyumlu gibi değil gibiydi.
İçerik açısından ise beğendim.1920li yıllardan başlayarak İkinci Dünya Savaşı yılları ve kominist sistemin ilk yıllarında Çin'i zeminde savaş ve kargaşa motifleriyle iyi anlatabilmis. Romana daha çok kadin gözunden bakıyoruz. Çin kültüründe kadın olmak irdeleniyor.(Daha çok olumsuz yönleriyle).Kitabin çatışmayı oluşturan anne-kız gerginliği üzerinden Amerika ve Çin kültürü karşılastirimiş.Yazarın Amerikan kültürünü üstün çikarmaya çalıştıği seziliyor.
Kıtabın dili kolay ve kurgusu da zorlayıcı değil.
Belki de kendi mutsuzluğum için başka bir kadını suçlamam yanlıştı.Ama böyle yetiştirilmiştim.Asla erkekleri,yönettikleri toplumu yapilandıran Konfüçyus'u suçlamıyordum.Ancak benden daha çok korkan diğer kadınları suçlayabiliyordum.