Bir şey kendi haline bırakılırsa, hep aşağılara, negatiflere, eksilere, dağılmaya doğru gider. Buradan benim anladığım şey, kendi haline bırakılan, ihmal edilen hiçbir şey, zaman içinde mükemmele, olgunluğa, pozitife doğru yürümez.
Eşinizin annenizi sevmesini istiyorsanız, siz sevin; yardımcı olmasını istiyorsanız, siz yardım edin; annenizi mutlu etmesini istiyorsanız siz mutlu edin eşinizi. Sizden alır, annenize ve çocuklarınıza dağıtır.
Evlilikleri ayakta tutan en önemli unsur farklılıktır. Zira farklılıklar birini diğerine muhtaç kılar. Birbirine muhtaç olanlar ise birbirinden üstün olamazlar. Öyle ise odaklanmamız gereken şey, kuru ve anlamsız bir üstünlük davası değil; biri diğerini doğru anlama yarışı olmalıdır. Zira farklısınız. O farkı fark etmelisiniz.
Duvardan yapılmış bir odaya girerken kapı çalıp izin isteyen insanoğlu, Binlerce duyguları olan bir insanın dünyasına paldır küldür girmesi ne kadar doğru olabilir?