farabî, antik yunan felsefesini islam dünyasına tanıtmakla kalmayıp, batı'yı da bir anlamda etkilemiştir. ibn sina, ibn rüşd gibi islam filozofları onun izlerini takip ederek kendi düşünce sistemlerini oluşturmuşlardır. bunun yanında eserlerinden yapılan çeviriler, batı'da tommaso d'aquino ve daha sonra spinoza ile devam eden geniş bir etki alanı bulmuştur. şüphesiz burada farabî'nin ustaları platon ve aristoteles'i de göz ardı etmemek gerekir. öyle ki; islam dünyası platoncu felsefeye yönelirken, hristiyanlar aristocu bir yapılanmayı seçmişlerdir.
öte yandan farabî'nin bilgiyi; dolayısıyla filozofları, şeri kaynaklara olan ihtiyacı; dolayısıyla peygamberleri, filozof/peygamber, felsefe/din görüşünde özdeşleştirmesi, islamî kesim tarafından -bugün bile hala- eleştirilen bir konu olmuştur.
'mutluluğun kazanılması' farabî'nin siyaset felsefesi alanında verdiği eserlerden biri. farabî'ye göre mutluluk; yakalanabilen haz anları değil, devamlı olarak peşinden koşulan, insanın en iyiyiye ulaşmış halidir. kişi kendisinden başlayarak mümkün olan en üst erdemleri kazanacak ve bunu çevresine iletmekle yükümlü olacaktır. insanın toplum içindeki bu işlevselliği, onun aynı zamanda siyasal hayatını düzenlemesidir. yani farabî'nin siyasetinin özü ahlâktır. bilgiyle donanımlı, erdemli kişilerden en seçkini yönetme hakkına da sahiptir.
kolay okunan bir kitap değil. berrak bir zihin istiyor. ama buna değecek. bitirdiğinizde esaslı bir eser okuduğunuzu hissedeceksiniz.