Bazı koşullarda adaletin gerektirdiği kuralları bozmak zorunlu hale gelebilir. Örneğin bir çılgına doğruyu söylememek, topluma zarar vereceğini bildiğimiz birine borç vermemek gibi.
Mutlu olma sanatını, çocuklarımıza, erken yaşta öğretmeliyiz. Mutsuzluk, çocuklarımızda bir alışkanlık olarak yerleştikten sonra, bu mutsuzluk alışkanlığını değiştirmemiz çok zor olabilir. Çocuklarımız mutluluk sanatını öğrenmemiş olmalarından dolayı kendilerini, acılara, strese, depresyona, duygusal fırtınalara, duygularını yönetememeye, kontrolsüzlüğe, hiçliğe, amaçsızlığa teslim etmeden, mutsuzluk korkusuna kapılmadan, onlara hayatın amacı olan mutluluğu kesinlikle öğretmemiz gerekiyor. Bu nedenlerden ötürü, okullarda mutluluk derslerinin bir şekilde müfredata alınması gereklidir.