Namaz İlmihali sözleri ve alıntılarını, Namaz İlmihali kitap alıntılarını, Namaz İlmihali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ameller niyetlere göredir. Herkes için ancak niyet ettiği şey
vardır." (Buhârî, Bed'ü'l-vahy:1, no:1, 1/3; Müslim, İmâre:45, no:1907, 3/1515)
Niyetin mahalli kalptir. Esas olan da niyetin kalp ile yapılmasıdır.
Bununla beraber ayrıca dil ile söylenmesi daha iyi olur.
Meselâ: Öğle namazının farzını kılmaya kalbiyle niyet edip,
14- Eğer kişi mukim (yolcu olmayan) ise ve bir zaruret de yoksa
Fâtiha'dan sonra, sabah ve öğle namazlarında "Tivâl-i mufassal"den,
ikindi ve yatsı namazlarında "Evsat-ı mufassal"den, akşam namazın-
da ise "Kısâr-ı mufassal"den okuması.
Tivâl-ı mufassal: "Hucurât Sûresi"nden "Burûc Sûresi"ne kadar olan sûrelerdir.
Evsât-ı mufassal: "Burüc Sûresi"nden "Beyyine Süresi'ne kadar olan olanlardır.
Kısâr-ı mufassal: "Beyyine Sûresi'nden sonuna kadar olan sürelerdir.
عن ابن عباس رضي الله عنهما أن رسول الله ص كان يعلمهم هذا
الدعاء كما يعلمهم الشـؤرة من القرآن يقول «قولوا: اللهم إني
أعوذ بك من عذاب جهنم، وأعوذ بك من عذاب القبر، وأعوذ بك
من فتنة المسيح الدجال وأعوذ بك من فتنة المحيا والممات
İbni Abbás (Radiyallahu Anhuma) dan rivayet edildiğine göre,
Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) asahabına Kur'ân-ı Kerim'den bir
süreyi öğrettiği gibi şu duayı öğretmek üzere şöyle buyururdu:
"Siz (namazın sonunda):
Ey Alláh! Cehennem azabından Sana sığınırım, kabir azabından Sana sığınırım, Mesîh-i Deccal fitnesinden Sana sığınırım,hayat ve mematın (yaşamanın ve ölümün) fitnesinden (yaşadığım
müddetçe başıma gelecek belâlardan ve imansız ölme tehlikesinden) Sana sığınırım.' deyin." (Müslim, Mesácid 25, No 590, 1/4413)
"Zira onlar, namazda bedeniyle beraber kalbini de toplamayan kişinin namazına Allah'u Teâlâ'nın nazar etmeyeceğini (kıymet vermeyeceğini) bilirlerdi.."
Bazı hanefi uleması buyurmuşlardır ki, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) in devamlı giydiği sarık, yedi zira' (arşın) idi, cuma ve bayramda giydiği ise oniki zira idi.
Nitekim Cezeri (Rahimehullah) "Tashihü'l-mesâbih'de buyurmuştur ki: "Ben, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) in sarığının ölçüsünü öğrenmek için bir çok siyer ve tarih kitaplarını araştırdımsa da bu
konuda bir rivayet bulamadım.
Sonra güvendiğim bir kişi, şeyh Muhyiddîn-i Nevevî (Rahimehullah)ın zikrettiğine göre, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in biri kısa,diğeri uzun iki sarığı olduğunu, kısanın yedi zira, uzunun ise oniki
zira' kadar olduğunu bana haber verdi."
Şu da bilinsin ki, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) bazı kere sarığın kuyruğunu iki omuzu arasına sarkıtır, bazen kuyruk sarkıtmadan sarık sarar, bazen sarığın ucunu çenesine dolar, bazen takkesiz
sarık sarar, bazen de sarıksız takke giyer, ekseri hâllerinde ise sarığın ucunu sarkıtırdı.
İmâm-ı Nevevi (Rahimehullah), "Şerhu'l-Mühezzeb" isimli eserinde buyurmuştur ki: "Sarığın ucunu sarkıtarak da, sarkıtmayarak da sarık sarmak caizdir, bunların hiçbirinde kerahet yoktur."