Namaz ve Namazın Hikmetleri
Hakim TirmiziNamaz ve Namazın Hikmetleri Gönderileri
Namaz ve Namazın Hikmetleri kitaplarını, Namaz ve Namazın Hikmetleri sözleri ve alıntılarını, Namaz ve Namazın Hikmetleri yazarlarını, Namaz ve Namazın Hikmetleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Malik b. Dinar’ın söylediği de bu yöndedir:
“Kalbin içine korku yerleşmezse, bozulur. İçinde kimse oturmadığından yıkılmaya yüz tutan ev gibi olur.”
Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem):
“Allah’ın azameti, bu şekilde İsraîl oğullarının kalblerinden çıkmıştı. O yüzden bedenleri hazır ama kalbleri ortada yoktu.”
buyurarak, İsrâîl oğullarının bu hale nasıl geldiğini haber vermektedir. Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) ayrıca şunu da öğretmek istiyor: Göğüs, Allah korkusundan ve saygısından yoksun olduğunda, şeytan için ekilmeye hazır bir tarla haline gelir. Bu şekildeki göğsü, dert, korku, ümitsizlikle doldurur ve istediğini eker. Uzun bir zaman geçmeden, ateşi alevlendirmekten başka bir işe yaramayan dikenli bir alana dönüşüverir.
Resûlullah (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) buyurdu:
“Yüce Allah buyuruyor: ‘Beni anmakla meşgul olup bana olan isteklerini unutan birine, isteyenlere verdiklerimin çok daha üstününü veririm.’
Sayfa 57
Kullukta da sıkıntı ve zorluk vardır.
Nitekim Yüce Allah da Kur’ân’da şöyle buyurmaktadır:
“Gerçekten de biz insanı sıkıntı içinde yarattık.”(Beled, 4.)
“Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın. (İnşikak, 6.)
Ebû Abdullah (radıyallâhu ‘anh) demiştir:
“‘Namazından gaflete düştüğü kısım yazılmaz’ demek, fazileti yazılmaz demektir. Namazın hükmü ise, yazılmıştır. Çaba gösterip nefsin fısıltılarını reddederse, mazur sayılır; Allah’a tekrar yönelmesi kabul edilir ve çabasının sevabı yazılır.”
Namaz
O(sav) şöyle buyurdu:
Rabbimiz şunu buyurmaktadır: Her kim evinde abdestini alır ve namaza doğru, hakkına saygı göstererek, istekli ve onu başka işlere tercih edip yürürse, ona kesinlikle azap etmeyeceğime dair sözüm vardır. Fakat her kim namazı, hakkını küçümseyerek, ondan vazgeçerek, başka işleri ona tercih ederek terk ederse, onunla aramızda bir söz yoktur. O isteğime bağlıdır. İstersem cezalandırırım, istersem affederim.’”