Bir tarafta salihlerin namazı diğer tarafta bizim namazlarımız, kimi vakti gözetler, kimi elbisesi ile oynar, kimi burnunu temizler, kimi de aklında alış verişle meşguldür. Kimisi de duvarların, sütunların nakışlarıyla uğraşır. Veya yanında namaz kılanın hareketlerini gözetler. Biraz düşününüz, bunlardan biri dünyevi itibarla büyük makam sahibi birinin karşısında olsa bu hareketlerde bulunur muydu? Asla! Şimdi Kerim olan Rabbinin karşısında niçin böylesin?
Kul kalbiyle Allah'a yönelmek istediğinde hemen şeytan sayısız hatıra ve düşünce ile koşup gelir. Şeytan yol kesen eşkiyaya benzer, kul Allah'a doğru yürümeye başladığında hemen o eşkiya yolun üzerine dikiliverir. İlim sahibi bir kişiye: "Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerinde vesvese olmadığını iddia ediyorlar" denilince şöyle cevap verdi: "Doğru söylemişler zaten viran olmuş bir eve gelipte şeytan ne yapsın?"
“Ey Allah'ım! Sana rukû ettim. Sana iman ettim ve sana teslim oldum. Sana tevekkül kıldım, sen ki benim Rabbimsin. Kulağım, gözüm, kanım, etim, kemiğim, sinirlerim alemlerin Rabbi Allah'a boyun eğdi.”