Napolyon'un Düğmeleri
Penny Le CouteurNapolyon'un Düğmeleri Reviews
You can find Napolyon'un Düğmeleri reviews, Napolyon'un Düğmeleri book reviews, Napolyon'un Düğmeleri ratings on 1000Kitap.Score
8.6Out of 10
Metalik kalay sıcaklık düştüğünde gri bir toza ve farklı bir yapısal forma dönüşür. Napolyon'un ordusunun Rusya seferinde yenik düşmesinin bir sebebi de asker giyiminde kullanılan düğmelerin metalik kalay olmasıydı. Elbette biraz abartı olabilecek bir öneri olmasına rağmen kitabın adının neden böyle olduğunu açıklamak istedim. Çünkü kitap boyunca tarih ve kimya ilişkisi çok güzel işleniyor. Örnek vermek gerekirse, 1722 yazında Rus Çarı Petro'nun Kazak süvarilerinin kamp kurduğu yerde yenilen çavdarın ergot alkoidlerinden kaynaklanan ergotizm hastalığı orduyu kırıp geçirdi ve yazarın dediğine göre Türklere karşı planlanan seferden vazgeçildi. Maalesef kitap boyunca bir daha Türk adını duymuyor olmamız bilim veya mühendislik tarihine katkımızı biraz sorgulatıyor. Bu tarih yazımından da kaynaklı olabilir tabii.
Açıkçası kitabın içeriği saymakla bitmez. Baharatın ticareti, dünya ekonomisine etkisi, savaşlar ve kimyasının ardından askorbit asitin denizcilerce mahiyeti, patlayıcılar konusunda öne çıkan Fritz Haber ve Alfred Nobel'in çalışmaları, ipek ve naylonun ardından kauçuğun keşfi ve furyaları gibi pek üstüne düşünülmeyen konularda detaylı anlatımlar mevcut. Kimya ile ilginiz olmasa bile tarihi açıdan keyifli bir kitap ancak teması tabii ki kimya bazlı.
Bilim tarihi ya da bilimin tarihe etkisi ilgimi çeken konulardır. Napolyon'un Düğmeleri de bu nedenle kütüphanemin özel kitaplarından biri olmayı haketti.
İlgimi çeken, beni şaşırtan, hatta hakkında hiç bir fikrim olmayıp kitap sayesinde öğrendiğim çoğu konuyu alıntı olarak paylaşsam da buraya yazmak istediğim başka şeyler var;
- Shakespeare'in botanik bilgisi. 'Romeo ve Juliet'te güzelavratotu'na (atropa belladonna) atıf yapması, adamotu'ndan bahsetmesi, 'Hamlet'te banotu'nun (hebona) adını geçirmesi.
- Atina'nın adının Yunan mitolojisine göre şehre zeytin ağacı hediye eden tanrıça Athena'dan gelmesi, şehre adı verilsin diye temiz su kaynağı ve kısrak bağışlayan Poseidon'un ise çok da dikkate alınmaması. (Atina Akropolis'in üzerinde hala bir zeytin ağacı bulunuyormuş.)
-Thalasemia minör (Akdeniz Anemisi taşıyıcılığı) sayesinde sıtmaya (malaria) karşı nispeten bağışık olabilirmişim.
Son olarak; kitabın yazarlarının tarımsal alanda çalışan kimyagerler olduğu gibi bir kanı oluştu bende. Tarım ilaçları ve kimi tohumların sentezi konusunda çok rahat, 'Ne olmuş ki sanki?', 'Yok canım, o kadar da kötü değil' şeklinde düşüncelerini yer yer dile getiriyorlar çünkü.
Sonuç olarak; ilgi çekici, bilgilendirici bir kitap. Ben zevkle okudum, tavsiye ederim.
Ortamlarda satılacak bilgiler.
Bilim tarihine olan fanatik düzeydeki merakımdan olsa gerek Metis'in bilim serisinden yayınladığı kitaplara apayrı bir bir değer veriyorum, naçizane kendilerine müteşekkirim.
İnsanlığı ve dünyamızı etkileyen/değiştiren 17 molekülün tarihçelerinin anlatıldığı bu müthiş kitap türün meraklıları için bulunmaz bir kaynak.
Lise çağından itibaren okullarda zorunlu ders olarak okutulabilecek kadar kıymetli olduğunu da ayrıca belirtmeliyim.
Aynı zamanda "ortamlarda satılacak bilgi" kapsamında bir sürü detay barındırıyor.
Şiddetle öneririm.
Oldukça ilginç bir bakış açısıyla yazılmış
Kitapta kimya alanındaki gelişmeleri referans almış bir insanlık tarihi okuyorsunuz. Oldukça farklı bir yazım şekli aslında. Ama bence pek akmıyor dili. Bölümler birbirinden bağımsız olduğu için belki kitabı ara ara açıp birer bölüm okunabilir.
Kitap icerigi aslinda ilginc cok degisik bilgiler ogreniyorsunuz. Ancak kimyasal bilesikeri o kadar detaya iniyor ki kimyaci degilseniz can sıkıyor. Fazlaca atlamak zorunda kaldim :((