Her ne kadar çocuklar için derlenmiş olsa da, asırlar öncesi Kral, Kraliçe yaşamları ve buna bağlı sosyal hayattan kesitler sunan bu hikâye ister istemez yetişkinleri de içine çekiyor. Bir cüceyi hatırladığımızda nasıl gülüyorsak, bir prenses de elinde bir gülle bize güzelliği hatırlatıyor. Bizim masallarımızda olduğu gibi nasıl ki Padişah ve onun otoriterisi ahalinin üzerinde nasıl bir yankı yaptıysa, Wilde'nin anlattığı Kral ve çevresinde yaşanan tablo da, okurken bizim üzerimizde, bir benzerlik var olduğunu düşünmemize sebep oluyor.
Eser içinde geçen Küçük Kral, Prenses İnfanta'nın cüceyle mutlu olması, Balıkçı ile Ruhu'nun konuşmaları gibi küçük öyküler oldukça eğlenceli ve ister istemez bizleri, çocukluğumuza bir yolculuğa çıkarıyor. Fakat bu masalları, öyküleri okudukça ve tarihi araştırdıkça bazı tekerlemeler, ninniler de şüphe uyandırmıyor değil. Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar adlı eserinde geçen, Dandini Dandini Dastana Ninnisi'nin, çocuklarımıza uyurken okuduğumuz bir ninninin ötesinde, cinsel içerikli bir metin olduğunu görüyoruz. Dandini ve Dastana kardeşlerin cinsel içerikli hikâyesi. Gerçi bu yargı sadece Tutunamayanlar'da geçiyor. Doğruluğu nedir bilemem. Bildiğim şudur ki yetişkinler de aynı çocuklar gibi arada bu hikayeleri okumasında yarar var. Mutluluk, huzur, sevgi, aşk, çiçek gibi güzel terimleri dolu dolu hissetmemize neden oluyor...