Sy, bu kitapta insanların yerine neden hayvanları tercih ettiğini hayatındaki kırılma noktalarıyla birlikte bize günlük bir dille anlatıyor. Her hayvan arkadaşına illustrasyonuyla birlikte birer bölüm ayrılmış. Tavuk, kedi, köpek, örümcek, ahtapot, domuz… Her biriyle kurduğu derin bağları ve onlarla yaşadığı tecrübelerini okurken bir yandan hayretler içersinde kalıp; öte yandan bir ahtapotun ne kadar bağ kurabilen ve başka bir canlıya karşı ne derecede duygu sahibi olabileceği gerçeğine şahit olmanız size doğa ve hayvanla ilgili birçok şeyi sorgulatıyor. Sy’nin insanları ikinci plana alarak yaşadığı bu hayat tarzı, ilişkisel anlamda bir insana mı yoksa bir hayvana mı yatırım yapmanın bu dünyada daha anlamlı yaşayış şekli olacağını düşündürtüyor. Örümcek fobisi olmama rağmen onun bölümüne geldiğimde ısrarla okudum ve iyi geldi bile diyebilirim. Bu kitapla birlikte bir hayvanla gidilebilecek en ileri noktayı gördüğümde yeryüzünde böyle bir insan olduğu için mutlu oldum. Hayvanları seviyorum diyen her insana ve insan kalmak için çaba gösteren herkese tavsiyemdir.