Ne kadar inkâr edersek edelim, her şeyin bir sonu vardır. Hayatımızın her anına bu bitişler ve yeniden başlangıçlar damga vurur: Gün biter ve yeniden başlar; bir ilişki biter ve başka bir ilişki başlar; ömür biter ve sonra yeniden başlar. Bitişler ve başlangıçlardan oluşan yaşam döngümüz, barındırdığı daimi değişim ve belirsizlik sebebiyle kimi zaman bize korkutucu gelebilir. Hatırlamamız gereken ise şudur: Ancak ölümü anlarsak, yaşamımızın anlamını keşfedebiliriz.
Her şeyi kontrol edebileceğimiz yanılsaması içerisinde yaşarken neleri kaçırdığımıza ve değişim ve belirsizliği kabul ile birlikte gelen armağanlara dair bilgelikle dolu bu kitapta PemaChödrön, okurlara, geçiciliğin hayatın her anına sirayet eden varlığını hatırlatıyor ve okuru, bardoların derin dünyasına doğru, şefkatli ve çarpıcı bir yolculuğa çıkarıyor: Nasıl yaşarsak öyle ölürüz. Bana göre bardo öğretilerinin en temel mesajı budur. Şu an karşılaştığımız küçük değişimlerle nasıl baş ettiğimiz, daha sonraki büyük değişimlerle nasıl baş edeceğimizin işaretidir. Baş edemediğimiz şeylerle kurduğumuz ilişki, öldükten sonra baş edemediğimiz şeylerle kuracağımız ilişkinin habercisidir.
Nasıl Yaşarsak Öyle Ölürüz kitabı, okurlarına, değişim ve belirsizliğin bizde uyandırdığı duyguları şefkatle kucaklamanın ve hayatın döngüsel doğasını anlamanın yollarını sunuyor.
Pema Chödrön’ün şefkatli eşliğinde ölümün ve değişimin gölgesinde hayatı tam ve şefkatle yaşamanın yeni yollarını öğrenebilir, hayatın içindeki bitişleri ve başlangıçları, hayat-ölüm-hayat döngüsünün doğasını keşfedebilir ve kim bilir, belki de değişim ve belirsizliğe karşı tatlı bir merak duymaya başlayabilirsiniz.
