National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018)

National Geographic Türkiye

National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) Posts

You can find National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) books, National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) quotes and quotes, National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) authors, National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) reviews and reviews on 1000Kitap.
Açık konuşmak gerekirse plastiği hayatımızdan tamamen çıkarmamız ne olası, ne de mantıklı. Ama tıpkı dünyanın geri kalanı gibi Türkiye'nin de plastikle olan ilişkisinde bu denli yara almasına gerek yok.
Sayfa 107 - National Geographic TürkiyeKitabı okudu
Michigan Eyalet Üniversitesi kimya mühendisi profesörü Ramani Narayan, "Teşvik ettiğimiz şey ne?" diye soruyor. "At gitsin, nasılsa eninde sonunda yok olacak' fikri mi?" Daha sağduyulu yaklaşımın, her şeyin ya tekrar kullanıldığı ya da geridönüştürüldüğü ve "biyoçözünür olsun ya da olmasın, herhangi bir şeyin çevreye 'sızmasının' kabul edilemez olduğu" döngüsel bir ekonomi modeli olduğunu söylüyor.
Sayfa 102 - National Geographic TürkiyeKitabı okudu
Reklam
Endüstri hala "biyoçözünür" ifadesinin ne anlama geldiğini tartışıyor. Ayrıca fosil yakıtlardan üretilen bazı plastikler biyolojik olarak çözünürken, bitki bazlı bazı "biyoplastikler" ise çözünmüyor. Biyoçözünür plastikler 1980'lerin sonlarında ortaya çıktı. Başlangıçtaki pazarlama vaatlerine göre, tıpkı orman tabanındaki yaprakların mantarlar ve mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılması gibi, bu plastiklerin de kullanılıp atılmalarından sonra bir şekilde yok olmaları gerekiyordu. Ama işler pek de öyle gitmedi. Biyoçözünür maddeler, örneğin bir çöplükte veya okyanusun soğuk sularında son bulduklarında bu vaadi yerine getiremiyor. Ayrıca, biyoçözünür maddeleri geridönüştürülebilir olanların arasına attığınızda, bu geridönüştürülebilir plastiklerin de yeni plastik yapımında kullanılmasını engellemiş oluyorsunuz. BM Çevre Programı, ne okyanuslarda son bulan plastik miktarını azaltan, ne de deniz canlılarına yönelik olası kimyasal ve fiziksel zararı önleyen, gerçekçilikten yoksun bir çözüm olduğu gerekçesiyle biyoçözünür plastik fikrini 2015'te bir kenara bıraktı. Hatta "biyoçözünür" ibaresinin yere çöp atmayı teşvik ediyor olabileceği sonucuna vardi.
Sayfa 101 - National Geographic TürkiyeKitabı okudu
“Plastiğin biyolojik yapılanmanın hemen her aşamasında yer alan hayvanlar üzerinde etkileri olduğunu biliyoruz.” diyor Rochman. “Plastik kirliliğinin okyanuslar, göller ve nehirlere girişini azaltmak için harekete geçmemizi sağlayacak kadar bilgiye sahibiz.” Bazı plastik türlerine yasak getirilebilir. Kimya mühendisleri biyoçözünür polimer formülleri geliştirilebilir. Tüketiciler tek kullanımlık plastikten kaçınabilir. Gerek sanayi sektörü gerekse hükümetler, bu malzemeleri toplayıp geri dönüştürecek altyapıya yatırım yapabilir.
Sayfa 99 - National Geographic TürkiyeKitabı okudu
denizde yüzerken vücudumuza temas edip önce "eyvah köpekbalığı mı ola ki ?" dedirttikten sonra "oh naylon parçasıymış" diye sevinçle(!) karşılayacağımız, doğada yüzlerce yıl boyunca kalacak, biz bu dünyadan göçtükten çookk sonraları da bir yerlerde savunmasız bir canlının hayatına kastedecek poşetleri, pipetleri, pet şişeleri hayatımıza nasıl da bu kadar rahatlıkla soktuk !
Sayfa 6
gülten akın'ın dizelerini hatırlarım: "ah kimselerin vakti yok/ durup ince şeyleri anlamaya"
Sayfa 24
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.