Mayıs 2021

National Geographic Türkiye - Sayı 241

National Geographic Türkiye

National Geographic Türkiye - Sayı 241 Sözleri ve Alıntıları

National Geographic Türkiye - Sayı 241 sözleri ve alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 241 kitap alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 241 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
COVID–19’UN DENİZLERE ETKİSİ 2020’nin Mart ayında hayatımıza giren ve bütün dünyayı etkisi altına alan Covid–19 pandemisinden denizler de etkilendi. Sokağa çıkma yasaklarının yoğun olarak yaşandığı, balıkçıların avlanmaya çıkamadığı, deniz ulaşımının bir nebze de olsa yavaşladığı dönemler, denizin kendini yenilemesi, temizlemesi için bir fırsat oldu. Denizler Yaşam Dolsun Projesi kapsamında ekilen mercanlar da restorasyonlarının daha risksiz devam etmesiyle bu süreçten olumlu etkilendi. Ancak pandemiyle beraber tek kullanımlık maske ve eldiven gibi plastik ürünlerin artışı tüm doğayla beraber denizler için de tehdit unsuru oldu. Bu ürünler, tüketicilerin bilinçsiz kullanımı, rüzgârın ve yağmurların etkisiyle sulara karışarak tüm deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor.
BALİNA ŞARKILARI Balinalar iletişim kurmak için çok çeşitli sesler kullanıyor: tiz sesler, yüzgeç vuruşları, hırıltılar, inlemeler. Ancak denizin rakipsiz müzik ustaları kambur balinalarla birlikte sadece beş balina türünün şarkı söylediği biliniyor. Erkek kambur balinalar, gençliklerinde bir tür sosyal öğrenme biçimi olarak akranlarını dinleyip şarkıları parça parça öğrenmeye başlıyor (dişiler sesleniyor ama şarkı söylemiyor). Bir şarkıda ustalaştıklarında, popülasyonun melodiyi günler, haftalar ve yıllar boyunca yeniden düzenlemesiyle şarkı yavaş yavaş değişerek sonuçta yeni bir biçim alıyor. Şarkılar, şiirlerdeki tekrara ve kafiyelere benzer karmaşık bir yapıya sahip oluyor ve aynı okyanus havzasındaki erkeklerin hepsi, yeniden değiştirilene kadar aynı melodiyi söylüyor.
Reklam
TÜRKİYE NİN DENİZLERİ Denizler, soluduğumuz oksijenin neredeyse yarısıyla, bir milyardan fazla insana gıda ve geçim olanağı sağlıyor. Mikroskobik planktondan, bugüne dek varlığını sürdürebilen en büyük memeli mavi balinaya kadar son derece zengin çeşitlilikte yaban hayatına ev sahipliği yapıyor. Ve denizlerimiz artık kritik tehdit altında. Denizleri ve kıyı alanlarını kullanım şeklimiz yalnızca tür çeşitliliğini değil, aynı zamanda milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını da yok ediyor. Aşırı avcılık, kirlilik ve iklim değişikliği bu süreci daha da kötüleştiriyor.
İNSAN NARSİST BİR TÜR. Tarih boyunca hayvanları kendi davranışlarımızın merceğinden görmekle herhangi bir şekilde benzer olduğumuzu reddetmek arasında gidip geldik. Bu durum özellikle balinalar için geçerli. Ya neredeyse insan olarak görülüyorlar ya da bize hiç benzemeyen canlılar olarak. Oysa ikisi de tamamen doğru değil. Balinalar yabancı bir ortamda yaşıyor. Bizimkine böylesine az benzeyen başka bir dünya hayal etmek olanaksız. Hayat dikey bir düzlemde geçiyor. Öyle karanlık ki, görme yeteneğinin değeri sınırlı. Tüm ilişkiler ses aracılığıyla kuruluyor. Denizler altında çözdüğümüz sırlar, bize tahminimizden çok daha fazla benzeyen yabancıların varlığını ortaya çıkarıyor. Balinaların ittifakları, konuşmalarındaki giriftlik ve yavru bakımları ürkütücü şekilde tanıdık. Hatta bazıları yas tutuyor. 2018’de Tahlequah adıyla bilinen güney sakinlerinden bir katil balina, doğduktan kısa bir süre sonra ölen yavrusununbedenini 17 gün boyunca burnuyla iterek dolaşmıştı. Washington’da, deniz canlılarını bilim ve eğitim yoluyla korumayı amaçlayan bir üniversite programını yöneten Joe Gaydos, “Biliminsanları, hayvan davranışını tanımlarken mutlu, üzgün, oyunbaz, kızgın gibi duygusal terimler kullanmaktan yıllarca şiddetle kaçındı,” diye yazıyor. Oysa Gaydos ve birçok balina biyoloğu, Tahlequah’ın davranışının keder göstergesi olduğuna inanıyor.
Bütün Alıntılar
Hegen, bazı insanların fotoğraflarını resim sandığını söylüyor: “Bu yerlerin* varlığından habersizler.” *kömür madeni 19 Hindistan, 2019’da yalnızca kaplan koruma çalışmaları için 49 milyon doları aşkın para harcadı. 20
Kağıt Üzerinde İyi Duran Hava Kirliliği Yazıcı kartuşları ile hava kirliliğinin ortak noktası: Karbon. Fosil yakıt kullanımıyla salınan siyah parçacıklar pigment işlevi görüyor. Hindistan’daki bir start–up şirketi de Air–Ink üretiyor ve dizel jeneratörlerden elde edilen egzozu birçok alanda kullanmak üzere mürekkebe dönüş- türüyor. Bilgisayar devi Dell, ürün kutularının basımı için bu isli sıvıyı kul- lanmayı tasarlıyor.
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.