Bir diktatörlük devletinin yaratılmasına şüpheyle yaklaşan ya da buna karşı olan herkes dışlanıyordu. Etkili bir propaganda için basını kontrol altında tutmak önemli bir önkoşuldu. Naziler, bir terör sistemi yaratarak yerel basının kendilerine muhalefet etme ihtimalini zaten ortadan kaldırmışlardı.
Yoksulluk, terör, bürokratik hileler, sosyal tecrit; bütün bunlar etkili bir formül oluşturuyordu. Bunlara, belki de en mühim olan bir unsuru daha eklemek gerekir: "Her şeyin boşuna olduğu hissi." Northeim'lı bir sosyal demokrat ne yapabilirdi? İsyan? Silahı olsa bile kime ateş edecekti? Polise mi? Bütün Nazilere mi? Ya ne zaman? Nazileri türlü türlü eylemlerinden hangisi ibreyi diktatörlüğe doğru döndürüyordu? Ve artık güvensizlik de işin içine girdiğine göre kimlerle beraber isyan edecekti? Peki sonra ne olacaktı?
Alman halkının kanseri eğer başlangıçta çok aşikar değildiyse, bunun nedeni onu dizginleyecek çok fazla sağlıklı unsurun olmasıydı. Fakat giderek büyüyüp son bir hamleyle iktidarı ele geçirdiğinde bu kanser patladı ve bütün siyasi topluluğu çürüttü. Sonra da, ona muhalefet edenlerin çoğu saklandı.
Hiçbir yüce varlık bizi kurtarmaya gelmeyecek,
Ne Tanrı, ne İmparator, ne de Yargıç.
Sefaletimizden kurtulmak istiyorsak
Bunu sadece kendimiz yapacağız, yalnız başımıza.