Ne Rahat Olurdum

Cihat Burak

About Ne Rahat Olurdum

Ne Rahat Olurdum subject, statistics, prices and more here.

About

Unutabilseydim bütün bildiklerimi yahut öğrenebilseydim bilmediklerimi ne rahat olurdum Mimar-ressam-yazar Cihat Burak’ın en az bilinen tarafına ışık tutan Ne Rahat Olurdum sanatçının 1940’lı yıllara ait bir defterinde kalmış, çoğu Osmanlıca kaleme alınmış şiirlerini bir araya getiriyor. Özel bir külliyatın önemli bir parçası olarak Ömer Faruk Şerifoğlu tarafından hazırlanan ve ilk kez topluca yayımlanan bu şiirler, Burak’ın resimlerine ve öykülerine aşina olanlar kadar, henüz onun evreniyle tanışmamış okurlar için de anlamlı bir keşif niteliğinde: Haydar Ergülen’in deyimiyle, yalnızlığını kalabalıklar arasında gezdirerek kalınlaştıran bir “yalnız çelebi”nin şenlikli hüznü...
Author:
Cihat Burak
Cihat Burak
Designer:
Hamdi Akçay
Hamdi Akçay
Türler:
Estimated Reading Time: 2 hrs. 16 min.Page Number: 80Publication Date: 5 March 2024Publisher: Everest Yayınları
ISBN: 9786253691639Country: TürkiyeLanguage: Türkçe
Reklam

About the Author

Cihat Burak
Cihat BurakYazar · 3 books
Cihat Burak (İstanbul, 8 Ağustos 1915 - 4 Mart 1994) Öykücü, mimar, ressam. Galatasaray Lisesi'ni ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nü bitirdi (1943). Tekel Genel Müdürlüğü ve Bayındırlık Bakanlığı'nda mimar olarak görev yaptı. 1952'de Birleşmiş Milletler bursuyla Paris'e gitti. 1955'te Türkiye'ye döndü ve yine Bayındırlık Bakanlığı'nda çalıştı. Gaziantep Hükümet Konağı, İzmit Adliyesi, Ankara Banknot Matbaası, Rize Adliyesi, Beşiktaş Şair Nedim İlkokulu gibi yapıların projelerini çizdi. 1961'de yeniden Paris'e gitti, bu sırada bakanlıktaki görevinden ayrılarak resim çalışmalarına ağırlık verdi. 1965'te Türkiye'ye döndükten sonra yurt içinde ve dışında çeşitli sergiler açtı, karma sergilere katıldı. Yozlaşan değerlere eleştiri ve mizah duygusuyla yaklaştığı yapıtlarında günlük yaşam sahnelerini anılara bağlayarak gerçekleri fantastik bir bağlam içinde ele aldı ve bilinen, tanıdık nesneleri bir düş dünyasının yaratıklarına dönüştürdü. 1970'lerden sonraki resimlerinde ölüm düşüncesini yoğun olarak işledi. Yaşamöykü yanı ağır basan öykülerine de plastik bir tat aktarmıştır, özellikle Cardonlar'da gerçekçi bir yaklaşımla fantastiğin sınırında gezen öğeleri başarıyla iç içe geçirdiği gözlemlenmektedir. Yapıtları: Cardonlar (1981), Yakutiler (1992, Yunus Nadi Öykü Ödülü).