Yorgunluk… Bu çok çalışmanın, gece gündüz ceht etmenin, ilim öğrenmenin, iyiliği emredip kötülükten alıkoymanın getirdiği bir yorgunluk değil. Bu yorgunluk çalışmamaktan, bilmemekten, inanmamaktan doğuyor.
Vaktimizin değerini bilseydik suya ekmek doğrardık. Böyle yapardı Davud-et Tâi. "Nitekim fazla çiğnemek zaman kaybettiriyor! Bir lokma çiğneyinceye kadar, birçok ayet-i kerime okuyabilirim! Niçin zaman zâyi edeyim!" derdi. İşte vaktin kiymetini bilmek...
Her medeniyetin kendi mahsus bir ruhu vardır. Her
türlü fikir, her türlü hayat tarzı bu ruhtan devşirilir.
Bu “yaratıcı ruh” İslâm medeniyeti için her daim İslâm dini olmuştur.
Vaktimizin değerini bilseydik suya ekmek doğrardık. Öyle yapardı Davud-et Tâi. ‘’Nitekim fazla çiğnemek,
zaman kaybettiriyor! Bir lokma çiğneyinceye kadar, birçok ayet-i kerime okuyabilirim! Niçin zaman zayi edeyim!’’ derdi. İşte vaktin kıymetini bilmek…