1. Dünya Savaşı sırasın Rusların Doğu Anadolu’da ilerlemesiyle bu yörelerde yaşayan Ermenilerin arasına soktukları ajanlar vasıtasıyla Bağımsız Ermenistan Devleti kurulacağı vaadiyle kandırılan Ermeniler bir çok yerde gizlice silahlanarak katliam gerçekleştirmeye başladılar. Çanakkale zafaeri neticesinde ihtilal olup Ruslar savaştan çekilince ortada kalan Ermenilerden bu katliamın intikamı alınırcasına ele geçenler tıpkı kendi akrabalarına yapıldığı gibi Türkler tarafından öldürüldüler. Yıllarca Türk komşularıyla barış içinde yaşan Ermenilerin ilk fırsatta böyle bir katliama girişmesi hiçbir zaman anlaşılamamıştır. Köprüden Fırat’ın azgın sularına atılan bebekler, uzuvları kesilen erkekler ırzına geçilen kadınlar, köpeklerin ve diğer vahşi hayvanların parçaladığı cesetler insanın içinde insanlığa ait ne varsa tamamen yok ettiği bir ortam.Ve yine bütün bunlara rağmen insanlığını kaybetmeyen bir avuç vicdan sahibi insan… Yazar bütün bunları büyük bir ustalıkla anlatıyor. Ermeni tehciri konusunu tüm çıplaklığıyla okuyucusuna o dehşeti yaşatıyor. Ortaya okunulası bir eser çıkıyor.