Nesnelerin Minyatür Tarihi

Şeyma Üstün

Nesnelerin Minyatür Tarihi Gönderileri

Nesnelerin Minyatür Tarihi kitaplarını, Nesnelerin Minyatür Tarihi sözleri ve alıntılarını, Nesnelerin Minyatür Tarihi yazarlarını, Nesnelerin Minyatür Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisinin sözü bitmez,daha çok uzar gider...Ne diyelim,tuttuğun eller hep vefalı olsun eldiven!
144 syf.
10/10 puan verdi
NEYDİ BENİM ADIM NEYDİ?
Gündelik hayatımızda çoğunluğunun yer aldığı otuz dokuz(39) nesnenin mitoloji, arkeoloji, Dilbilim, Edebiyat ,Şiir gibi ilimlerden destek alarak ilk ortaya çıkışı, hangi medeniyetlerin kullandığı, zaman içindeki yolculuğu mizahi, sürükleyici, merak uyandırıcı, ilham verici, düşündürücü, eğitici ,açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış bir kitap. Ayakkabı’ dan Pantolon’a, Daktilo’dan Bıçak’a, Düğmeden Yorgan’a, Fincan’dan Gözlük’e, Kravat’tan Gömlek’e, Şapka’dan Şemsiye’ye, Kalem’den Çatal’a, Hançer’den Masa’ya, Halı’dan Toka’ya, Musluk’tan Gelinlik’e, Satranç’tan Diş Fırçası’na, Zarf’tan Mendil’e, Ok’tan Süpürge’ye, Uçurtma’dan Ütü’ye,Kemer’den Sandalye’ye bir çok nesne tarih içinde anlamını ve yerini bulmuş. Yazarın edebi dilini beğendim açıkçası olgun bir kadın beklerken genç bir yazarla karşılaşmak sürpriz oldu. Düşündüm de şu an bulunduğum yerde en eski hangi eşyaya sahibim, buldum altı yıl önce aldığım cep telefonu:))Murathan Mungan’ın bir kitabındaki cümleyi yıllar geçse de hatırlarım Zaman her şeyi eskitir bizlere yaş aldırır ama eşyalar aynen oldukları yerde dururlar. Yazar kapsamlı bir araştırma ile nesnelerin tarihini yazarken en çok başvurduğu benim de duyduğum kaynak Divan-ı Lügatit Türk oldu Kaşgarlı Mahmut’un.İlk Türkçe -Arapça sözlük. Kütüphanede olması karar verilmiş bir kaynak kitap. Okuyunuz, Okutturunuz.
Nesnelerin Minyatür Tarihi
Nesnelerin Minyatür TarihiŞeyma Üstün · Bilge Kültür Sanat · 010 okunma
Reklam
19 yüzyıla kadar ayakkabı yerine Farsça papuç ve pa-efzar kelimelei ile karşılaşırız lügatlarda günümüzde pabuç olarak kullanılan bu kelime Farsça pa (ayak)ile puş  (örten) kelimelerinin birleşmesinden oluşur ayağı giyilen ökçesiz ayakkabı anlamına gelir. Pabuç dama atılması Osmanlı'da bir ayakkabı satın alındığında ya da tamir ettirildiğinde kusurlu çıkarsa esnaf ve sanatkarların bağlı olduğu heyet şikayetçi ve sanatkarı dinlemekle yükümlüydü şikayetçi haklıysa ayakkabıların Bedeli kendisine ödenir ayakkabılarda ibreti alem olsun diye ayakkabıcının yani haffafın  çatısına atılırdı Gelen geçen de kimin iyi kimin kötü ayakkabı Tamir ettiğini bilir papuçları daima atılan ayakkabıcının kapısından el ayak kesilirdi
Roma'da milattan önce 200'lerde ayakkabı locasının kurulması ile başlayan sol ve sağ ayakkabı ayrımı yavaş ve kesintili bir süreçle Avrupa'ya yayıldı
Taşın soğuğundan kumun sıcağından çalının dikeninden çiçeğin böceğinden önce yaradan'a sonra ona sığınır ayaklarımız eşini yanına almadan kesseniz yola düşmeyen ayakkabı kendisi eski ip yıpransa da halel getirmez sahibinin saltanatına Kimi zaman ince topuklarının tıkırtısıyla dile gelse de siz sormadıkça ağzını açıp iki laf etmez Bu kez biraz ağzını aralayalım dedik bilemezsiniz neler işittik dostun başına düşmanın ise kendisine bakmasından fena halde şikayetçi bir kere kem göz adamı işinden ayakkabıyı eşinden eder diyor ve bakın başka neler anlatıyor
Değdiğin eller kadirşinas,serinliğin daim olsun yelpaze!
Reklam
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.