Örneğin bir hanımefendi şemsiyesinin ucuyla yere bir kağıt parçası atarsa "sana mektubum var" demek isterken, yine aynı yolla herhangi bir çöpü yere attığında ise "lütfen gidiniz" demek isterdi.
Bugünkü "gözlük takmak" ifadesinin o yüzyıllardaki karşılığı "gözlük urınmak" ya da "gözlük tutmak" tı. Arapça "ayneyk" ya da "kısgaç" kelimeleriyle de tanınan gözlük, ancak 18. yüzyılda, bugün olduğu gibi "takmak" fiiliyle anıldı.