Niçin Büyüyelim?

Susan Neiman

Niçin Büyüyelim? Quotes

You can find Niçin Büyüyelim? quotes, Niçin Büyüyelim? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Onunla yüzleşmeden çok önce başka sınavlarla karşı karşıya kalacağız. Aramızda en şanslı olanlar bile dünyanın olması gerektiği gibi olmadığı gerçeği karşısında sendeleyeceklerdir. Bu gerçeğe verdiğimiz tepki, büyüyüp büyümediğimizi anlamanın yegane anahtarıdır.
Berlin’de ikamet ettiğim ilk altı yılın sonunda Amerika’ya geri döndüğümde, New York Times’ı her elime aldığımda öfkeden kuduruyordum. Sorun haberlerin içeriği değil, biçimiydi. Alman gazetelerinde bolca metinle ve eğer gerekliyse biraz da o metinleri destekleyen fotoğrafla karşılaşırsınız. Amerika’nın en yüksek tirajlı gazetesi ise bir sayfanın dörtte üçünü reklama, kalanını ise haberlere ayırır. Bu tercihin bizlerin dikkatini Bosna’daki katliam yerine Bloomingdale’deki indirim günlerine nasıl kaydırdığı üzerine pek düşünmüyoruz, ama bunu başarıyorlar: Böylesi bir sayfa düzeniyle her sabah karşılaştığınızda dünyadaki hangi olay sizin dikkatinizi çekebilir ki? Öfkemi Yale’de verdiğim siyaset felsefesi derslerine taşıma girişimim birkaç ay, hadi diyelim bir yıl sürdü. Bir süre sonra gazetelerin bu biçimine öyle alıştım ki, verdiğim tepki içgüdüsel olmaktan çıktı. Öfke zayıf düşürür, dolayısıyla sürdürülmesi zordur.
Reklam
Felsefenin en büyük görevi, olanaklı olana ilişkin anlayışımızı genişletmektir.
Büyümek, bilmekten ziyade cesaret etmekle ilgili bir meseledir: Dünyaya ilişkin tüm bilgiler bir araya gelse, yargıda bulunma yürekliliğini ikâme edemezler. Yargıda bulunmak, öğrenilebilir bir şeydir –genellikle bu işi iyi yapanları gözlemleyerek öğrenilir– fakat öğretilemez.
''Eninde sonunda doğrudan de­netimin varacağı yer isyandır; dolaylı denetim ise bağımlı­lık yapar. Totaliter olmayan toplumlarda daha basit ve daha kurnazca yürütülen çocuklaştırma süreçleri, bizleri bir dizi oyuncakta gevşetip tembelliğe teşvik eder.''
''Lüks, ona sahip olan zengini de, onu şiddetle arzulayan yoksulu da mahveder. Daha da vahimi, insanlan birer piya­sa değerine indirgeyerek, onlara birer sığır sürüsü gibi paha biçmemizi sağlar.''
Reklam
Herhangi birine çok düşkün olmamayı, herhangi bir ilişkiye büyük umutlar bağlamamalı öğretir.
Kant, "İnsanın insan olmasının yegane koşulu eğitim­dir," der. Peki, eğiticileri ne yapacağız? En iyi niyetli olanlan bile, oldukları yere başkalarının onlar için yaptıklan seçimle­rin sonucunda gelmişlerdir. Üstelik eğitim, yalnızca kısmen öngörebileceğimiz bir geleceğe yönelik olmalı. Teknolojik ilerlemeyi boşverin; ahlaki ilerlemeye dair en ufak bir umu­dumuz varsa o da bizden sonraki nesillerin bizimkinden daha iyi bir yaşam sürmesi temennisiyle sınırlı.''
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.