20. Yüzyılın İki Büyük Düşünüründen Mektuplar

Niçin Savaş

Albert Einstein

About Niçin Savaş

Niçin Savaş subject, statistics, prices and more here.

About

Bu iki değerli adanı, yazışmalarından beş yıl önce 1926 yılının sonunda Berlin'de tanışma fırsatı bulmuşlardı. Einstein'ın bu tanışmayla ilgili izlenimlerini bilmiyoruz, fakat Freud, dostlarına yazdığı mektuplarda, Einstein'dan sıklıkla söz eder. Onu kendinden emin ve sevimli bulur. Fakat der, «Ben fizikten ne kadar anlıyorsam o da psikolojiden o kadar anlıyor, yine de hoş bir sohbetti yaptığımız » Ayrıca Einstein'i «Şanslı biri » olarak niteler, çünkü Einstein, fizik matematik gibi bir branşı seçmiştir ve önünde onun yolunu daha önceden aydınlatmış olan Newton gibi bir örnek vardır. Oysa kendisi, psikanaliz gibi bir metoda öncülük ederek, daha evvel kimsenin bilmediği bir yolun tüm sıkıntılarım üstlenmiştir. Onun içindir ki der Freud, «Benim yolumun dar ve ilerlenmesi zor olmasına şaşmamak gerek». Edebiyat tarihçileri, Freud'ın bu ifadelerini, bir nevi kıskançlık şeklinde yorumlarlar. Freud, arkadaşına yazdığı bir mektupta, 1921 yılında Nobel ödülü alan Einstein'e gönderme yaparak, «Barış üstüne Einstein'le yaptığımız yazışmaların bana Nobel ödülü kazandıracağını sanmıyorum doğrusu» der.
Translator:
Mine Demirbaş
Mine Demirbaş
Estimated Reading Time: 2 hrs. 43 min.Page Number: 96Publication Date: 2013First Publication Date: 2003Publisher: Alter YayınlarıOriginal Title: Pourquoi La Guerre?
ISBN: 9789759007508Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 53.1
Erkek% 46.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Albert Einstein
Albert EinsteinYazar · 25 books
Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi. Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih'te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre'de tamamladı fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl oldu ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınladı. 1914 yılında Max Planck'ın kişisel ricası ile Almanya'ya geri döndü. 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. Nazi Partisi'nin iktidara yükselişi nedeniyle 1933'te Almanya'yı terk etti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Ömrünün geri kalanını geçirdiği Princeton'da hayatını kaybetmiştir. Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür. Einstein Nazilerin nükleer bomba geliştirmesi endişesiyle ABD başkanı Roosevelt'e bir mektup göndermiş, ABD'nin nükleer çalışmalara başlamasını tavsiye etmiştir. Holokost sonrası Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiği fikrini savunmuş, İsrail'in kuruluşuna destek vermiştir. Çeşitli söyleşilerinde Yahudilik dinine ve diğer kutsal kitaplara inanmadığını belirtmiş, sosyalizme sempati duyan bir makale yayınlamıştır. Bertrand Russell ile birlikte nükleer silahlara karşı bir manifesto da yayınlamıştır. Einstein hayatı boyunca 300’den fazla bilimsel makale yayınlamıştır, ayrıca 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle Einstein sözcüğü, “dahi” ile eşanlamlı kullanılmaya başlanmıştır. 18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti, “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Einstein’ın kalıntıları yakıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey, Einstein’ın beynini korumak için ailesinden izin alarak çıkardı. İleride nörolojinin Einstein’ın neden bu kadar zeki olduğunu bulacağına inanıyordu.