Niçin Türkiye
Haydar BaşNiçin Türkiye Gönderileri
Niçin Türkiye kitaplarını, Niçin Türkiye sözleri ve alıntılarını, Niçin Türkiye yazarlarını, Niçin Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben bir Hak dostu, ârif bir insan tanırım; Mustafa Hayri Öğüt Hazretleri. Enterasan, güzel bir tespiti vardır. Buyurur ki: “Evladım her şapkanın altında bir Allah dostu yattığına inanınız ki, insanlara hep hayırla, hürmetle bakasınız. Hiçbir şey kaybetmezsiniz. O eşkıya olsa bile, senin ona hürmetin belki onu yumuşatır, adam eder. Bir de düşünün ki, hakikaten o bir Hak dostudur. Onun duasına, nazarına mazhar olup Allah’ın rızasını kazanmış olursunuz.”
Sayfa 325
Devlet laik, fert dindardır
Devleti idare eden dinini yaşayabilir. Bizde laisizmin uygulaması zamanla öyle bir noktaya geldi ki, dinsizlik olarak yansıdı. Laiklik tamamen dinsizlik dendi. Aslında mesele, idarenin dini kurallardan kaynaklanmaması, ferdin ise kendi dini hayatını yaşamasıdır. O halde ferdin kendisi dindar, devlet ise laiktir. Fert laik değildir; fert müslümandır, hristiyandır, yahudidir. Mesela, siz müslümansınız; ama laik bir anlayışın hakim olduğu devlettesiniz. Sizin islami yapınızı da aslında laikliğin koruması lazım.
Siz inancınız istikametinde hukuki kurallar da çıkarabilirsiniz. Ama bunu din adına çıkarmayacaksınız.
Sayfa 313
Biz insan olmak için, insanlığa hizmet etmek için dinimizi yaşadık. Biz, bir çıkar kastıyla dinimizi hayatımıza geçirmiş bir millet değiliz. Batı ise kendi iç dünyasında inancını kendi menfaatleri için yaşamıştır. Batı inancını Afrika’ya, Amerika’ya, Asya’ya taşıdı. Doğrudur. Ama Afrika’ya, Asya’ya, Amerika’ya inancını taşırken hedefi menfaat elde etmektir. Dinini niçin Afrika’ya taşımıştır? Oradaki insanların yeraltı ve yerüstü kaynaklarını elde etmek için taşımıştır. Hatta bir Afrikalı gazeteci diyor ki, ”Batılılar buraya geldikleri zaman onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Ne zaman İncil’i bizim elimize verdiler, ayaklarımızın altındaki topraklarımızı, zenginliklerimizi elimizden aldılar.”
Sayfa 180
Herkesi memnun etmek zor, belki de imkansızdır
Bir gün Nasreddin Hoca, çocuğuyla yola çıkar. Hoca merkebin sırtında, çocuk yaya. Bu durumu gören bir cemaat hocayı ayıplar; “Vayy! Hoca ayıp değil mi? Çocuk yürüyor sen merkebin sırtındasın.” Hoca bakar ki millet susacak gibi değil merkepten iner ve çocuğu merkebe bindirir. Biraz gidince ayrı bir topluluğa rast gelir. Onlar da; “Şu edepsiz çocuğa bak hoca yürüyor o ise merkebe bilmiş.” diyerek çocuğu ayıplar. Bu sefer her ikisi merkebe biner. Bir başka topluluk bu kez; “yahu sizde hiç insaf yok mu yazık değil mi şu hayvana” diyerek onları ayıplar. Bu sefer ikisi de merkepten inip yaya yürümeye başlarlar. Bunu gören kalabalık; “Ahmaklara bakın belki merkebe bineceklerine yürüyorlar.” diyerek onları ayıplamaya başlar. Hoca bakar ki ne yapsa mutlaka birileri onu tenkit edecek...
Sayfa 172
Lozan’da alınan karara göre, azınlık-çoğunluk ölçüsü Müslim-Gayr-i Müslim şeklinde belirlendi. Yani müslüman olanlar asla bu ülkede azınlık değildir. Müslüman olmayanlar azınlık kabul edilmiştir. O zaman da Kürtlerin istiklali Lozan’da iddia edilmiş azınlık statüsünde değerlendirilmeleri istenmiş, ama İsmet İnönü: “Onlar Müslüman’dır ve Müslümanlar azınlık sayılamazlar” diyerek bu konuda son noktayı koymuştur.
Sayfa 96
Şimdi geliyoruz, Kopenhag Kriterlerine, AB’nin şartların.. Bunlar bizim şahsımıza ait sözler değil, Kopenhag Kriterlerinden alınmış sözlerdir. “Azınlıklara siyasi haklar tanınacak.” Ben evvela bu nokta üzerinde durmak istiyorum. Onlar azınlık dediği şeyden tamamen Türkiye’deki Kürt kardeşlerimizi kastediyorlar. Türkiye’deki Kürtler, Lazlar vs. gibi unsurlar azınlık değil, çoğunluğun ta kendisidir. Yani Türkü, Kürdü, Lazı bir millettir. Türk milletinin öğeleridir. Tarih boyu bunu böyle yaşadık.
Sayfa 88
2. Jean paul, 1991 yılında, “Dinlerarası Diyalog, kilisenin, bütün insanları kiliseye döndürme misyonunun parçasıdır” diyor. İnsanları kiliseye döndürme misyonu ise bu, Müslümanı da kiliseye döndürecek, Yahudisini de kiliseye döndürecek Hristiyanı da kiliseye döndürecektir. Bunun manası budur.
Sayfa 65
Batının asıl amacı Sevr’i hayata geçirmektir. “Güneydoğu üzerinde Batının hesabı yokmuş!” Var mı yok mu gör bakalım. Almanya’da “Agas” isminde bir otomobil derneği vardı. Avrupa’nın bütün ülkelerini kapsayan milyonlarca üyesi olan bu dernek üç sene evvel bir harita yayınladı. Turistik seyahatlerde faydalı olur diye üyelerine dağıttığı bu haritada Türkiye’nin güneydoğu sınırları yoktu. “Bunların bizim vatanımızda gözü yok” diye bana kimse hikaye okumasın.
Sayfa 36
Hangi millete benzemek istemişseniz o milletten olursunuz. Zaten hadis-i şerifte bu denmiyor mu? “Kim hangi millete kendini benzetirse o kişi onlardandır” buyuran Allah’ın sevgilisi onu beyan etmiyor mu? Şimdi biz, kendi kimliğimizi korumak mecburiyetinde ve mükellefiyetindeyiz.
Sayfa 24