İnsanların (ve diğer bütün türlerin) kaybedilmiş uykuyu hiçbir zaman telafi edememesi (sonraki gece uyusa bile uykusuz geçen günü telafi edemez)bu kitabın akılda tutulması gereken en önemli noktalarından biridir.
Diyelim ki bu yatağa gece yarısı girdiniz. Ama erken bir toplantı nedeniyle saat sekizde, sekiz saatlik uyukunuzu almış olmak yerine saat altıda uyanmak zorunda kaldınız. Uyukunuzun yüzde kaçını kaybedersiniz? Altıda uyanmanız normalde alacağınız sekiz saatlik uykudan iki saati keseceği için mantıklı cevap %25'tir. Ama bu tam olarak doğru sayılmaz. Toplam uyuku saatinizin %25'i eksilmiş olsa da beyninizin REM uyukunuzun %60 ila %90'lık kısmını kaybetmiş olacaksınız.
Sabah sekizde uyanır ama gece ikiden önce uyumazsanız da NREM uyukunuzun önemli bir miktarını kaybedersiniz. Sadece karbonitrat yediğiniz, protein eksikliği nedeniyle yetersiz beklendiğiniz dengesiz bir diyet gibi, beyninizin her ikisi de farklı ama kritik alanlara hizmet eden NREM veya REM'den (herhamgi birinden) yoksun bırakmanız, ileriki bölümde göreceğiniz gibi, çeşitli fiziksel ve zihinsel hastalıklara neden olur. Uyku söz konusu olduğunda yaptığınız yanlışlar yanınıza kâr kalmaz.
Kitap bilimsel açıdan çok doyurucu bilgiler içeriyor. Bilimsel araştırmalar ve yapılan deneylerle uyku ve insan yaşantısı üzerindeki önemine ciddi anlamda dikkat çekiyor. Kitap, bana uyku kavramına daha farklı bir bakış açısı kattı diye
Niçin Uyuruz? bilirim. Özellikle modern çağın getirdiği bir sürü sorunun bir şekilde doğrudan yada dolaylı olarak uyku ile bağlantısı olduğunu öğrendim. Ayrıca uykunun telafisi yapılamayan bir şey olduğu, eksikliğinin toplumsal, ekonomik, sosyolojik, psikolojik bir çok açıdan sonuçları olduğunu anlamış oldum ve bu benim için bu kitabın öneminin anlaşılması açısından ne kadar önemli olduğunu gösterdi.