Kitabı Deniz Çakır' ın paylaşımında gördüm, adını hiç duymamıştım, bir bakayım dedim, araştırdım ve aldım. İyi ki görmüşüm, iyi ki almışım. Yunus Nadi roman ödülünü kapmış bu kitabı araştırırken yorumlarda kitabın konusunun değişik olduğunu ve en çok da sonunun şaşırtıcı olduğunu okumuştum. Herkes bu konuda hemfikir. Evet gerçekten değişik bir hikaye, evet gerçekten şaşırtıcı bir son. Yarışmaya katılmaya karar verip kitabın sonunun bir gecede yazdığını okuyunca gene şaşırdım :))
Okurken nasıl bitecek acaba diye düşünmedim ama her gece yatarken kitaba kendimce şaşırtıcı bi son hazırlıyordum :)) şaşırmamak için, tutturamadım, 40 yıl düşünsem de tutturamazdım, kimse tutturamaz :)))
124. sayfadaki -spoiler-
"camının önünde oturup baharların gelmesini bekleyecek; baharlarda penceresine konan kelebekeleri yakalamayı öğrenecek, sonra da kurutmayı." Bu cümle beni çok hüzünlendirdi.
Sonundaki şiiri ayrıca çok beğendim. O da az sonraaa.
Güzel, sürükleyici, etkileyici bir kitap.
Bittikten sonra kendimi vay be vay be derken yakaldım birkaç kez :)
Evet, yine bir elma...