Atatürk

Nüktedan

Süleyman Bulut

Nüktedan Posts

You can find Nüktedan books, Nüktedan quotes and quotes, Nüktedan authors, Nüktedan reviews and reviews on 1000Kitap.
Reklam
Gençliğin Neşesi/Öyleyiz Malesef Ata'm
Muzaffer Kılıç, "Gençliğin neşe ve huzuru zatı devletlerinizin sıhhat ve sağlığıyla mümkündür," cevabını verince Atatürk'ün yüzü asıldı: "Teessüf ederim sana," dedi, "demek ben sizleri böyle yetiştirdim ha! Benim fani vücudum elbette bir gün toprak olacaktır. Demek sizler ben ölür ölmez teessürle sarsılıp neşenizi kaybedecek her türlü hizmetten geri kalacaksınız, öyle mi?"
Sayfa 170Kitabı okudu
10. Yıl Düzeltileri
"Türk milletinin elinde tuttuğu meşale müspet ilimdir."
Sayfa 167Kitabı okudu
Gâvur Taklidi
Çanakkale Savaşı'ının bütün hızıyla devam ettiği gecelerden birinde denetlemeye çıkan Binbaşı Mustafa Kemal, yorgun ve bitkin bir askerin siperde uyuduğunu görünce, "Asker!" diye bağırdı. Asker hemen toparlandı."Uyuyordun değil mi?" Asker, mahmurluğunu atmaya çalışırken, "Yoh gumandanım!" diye bağırdı. "Ne yapıyordun peki?" Asker kısa bir duraklamanın ardından cevabı yapıştırdı: "Ölen gavurların taklidini yapıyordum gumandanım!"
Sayfa 147Kitabı okudu
Bir Milletin İntiharı mı?
Onu sabırla dinleyen Atatürk kararlı bir sesle, "Şunu bilmenizi isterim ki, emperyalistlerin pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş, sefil bir ölüme mahkum olmaktansa," dedi ve avucunu sımsıkı kapattıktan sonra ekledi: "Babalarımızın oğlu sıfatıyla vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ederiz!"
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Namaz Kılar
Atatürk'e yaranmak isteyenlerden biri, bir gün, Münir Hayri'nin de bulunduğu bir ortamda çok önemli bir bilgi veriyormuş gibi, "Efendim Münir Hayri namaz kılar," dedi. Atatürk şaşırmış gibi, "Sahi mi?" diye sordu. "Evet Paşam!" Münir Hayri'ye döndü: "Niçin namaz kılıyorsun?" "Hiç," dedi Münir Hayri, "sadece namaz kılınca içimde huzur ve sükûn hissederim." Bu cevap üzerine Atatürk, gammazcıya döndü: "Bir gemide kalsanız ve batmak tehlikesinde olsanız, hiçbir ümidiniz kalmasa ne diye bağırırsınız? Yetiş Gazi demezsiniz, Allah dersiniz. Bundan tabi ne olabilir..."
Sayfa 135Kitabı okudu
Mevlana Nasıl?
"Bilirsiniz, bütün inkılaplarımı milletim için yaptım."
Sayfa 132Kitabı okudu
Nasıl yaparsınız?
Olayı duyunca öfkelenenlerden biri de Mustafa Kemal'di. "Olur şey değil, olur şey değil!" diye, kendi kendine epey söylendikten sonra, "Öğretmenler Birliği başkanı kimdir?" diye sordu. "Mazhar Müfit!" dediler. "Çağırın onu!" Biraz sonra, Mazhar Müfit'i karşısında gören Mustafa Kemal: "Siz öğretmenler toplantısında ne yapmışsınız öyle? Ne ayıp, ne ayıp!" diye çıkıştı. Gösterilen tepkilerden haberdar olan Maz- har Müfit, Mustafa Kemal'in bu çıkışmasına bir anlam veremedi. "Efendim, biz aslında..." diye bir açıklama yapmaya çalışınca, Mustafa Kemal sözünü keserek, "Bırak bırak hepsini biliyorum... Toplantıya kadın öğretmenleri de çağırmışsınız!" dedi. Mazhar Müfit şaşkınlıkla bakakalırken, Mustafa Kemal çıkışını şöyle sürdürdü: "Fakat, onları niçin ayrı sıraya oturttunuz? Sizin kendinize mi güveniniz yok yoksa Türk kadınının faziletine mi? Bir daha böyle ayrılık görmeyeyim, anlaşıldı mı?"
Sayfa 127Kitabı okudu
Siz Geriye Kaçtığınız İçin
Huzurdan çıkan Mustafa Kemal, bekleme odasında bir grup Alman subayın kendi aralarında sohbet ettiklerini gördü. Dışarı çıkmak için kapıya yönelmişti ki, bir Alman subayın, "Türk askeri ile bir şey yapılması mümkün değil... Bu hayvan sürüsü düşman önünden kaçmaktan başka bir şey bilmiyor, onları idare edeceklerden olmak istemem," dediğini duydu. Durdu, öfkeyle geri dönüp sinirden titreyen bir sesle, o subaya şöyle dedi: "Ben de bir askerim. Hayvan sürüsü saydığınız bu orduyu ben de idare ettim. Türk askeri hiçbir zaman kaçmaz. O, geri gitmek kelimesini bilmez. Siz generalim, eğer Türk askerinin sırtını görmüşseniz, kaçtığınız için görmüşsünüzdür. Kendi korkaklığınızı Türk askerine yakıştırmaya nasıl cesaret edebiliyorsunuz?"
Sayfa 125Kitabı okudu
120 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.